Amerikan New York Post gazetesinde Türkiye’nin terörle ve terörün finansmanı ile mücadelesi konusunda sert bir makale yayınlandı. Yazıda, “Türkiye terörist olarak damgaladığı muhalif grupları sinsice takip edip büyük bir azimle yargılarken, gerçek teröristlerin serbest bir şekilde faaliyet göstermesine izin veriyor” denildi.
BOLD – New York Post gazetesinde yayımlanan “Türkiye şimdi teröristler için bir sığınak ve terörizmin kolaylaştırıcısı” isimli makale, ABD Hazine Bakanlığında daha önce terörizmin finansmanı konularında uzmanlık yapan Jonathan Schanzer ve eski milletvekili Aykan Erdemir tarafından kaleme alındı.
ABD’DE KUVEYT TÜRK’E DAVA
Schanzen ve Erdemir, İsrailli eşi ve dört çocuğu Hamas tarafından 2015 yılında öldürülen bir Amerikan vatandaşının Kuveyt Türk aleyhine New York’ta Pazartesi günü bir dava açtığını belirttiler. Dava dilekçesinde Kuveyt Türk’ün Hamas’ın terör eylemleri gerçekleştirmesine finansal yönden yardım ettiğini iddia ediliyor. Bankanın önemli ortaklarından birisi de Türk devleti. Türkiye Cumhuriyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü bankanın yüzde 18,72 hissesini elinde bulunduruyor.
Dava, 2 hafta önce Amerikan Hazine Bakanlığının 11 Türkiye bağlantılı kurum ve kişiyi Hamas ve diğer radikal örgütleri yaptırım listesine alması kararının ardından geldi.
ABD’NİN YARGI ALANINA GİRİYOR
2016 yılında da California’da “St. Francis of Assisi” adlı bir sivil toplum örgütü Kuveyt Türk ve Kuveyt Türk’ün ana şirketi Kuveyt Finance House’a karşı İŞİD’e bağışları işleme alma iddiasıyla dava açılmıştı. Ancak federal hakim bir Amerikan vatandaşının bu durumdan etkilendiğinin kanıtlanmaması dolayısıyla davayı reddetmişti.
Ancak Pazartesi günü Kuveyt Türk’e karşı yapılan başvuruda davacıların ABD ile bağlantıları bulunuyor. Davacılar bankanın New York’taki Empire State’te bulunan muhabir banka hesaplarını kullandığını ve bu hesaplar üzerinden Hamas’ın yararına ABD doları para transferlerini gerçekleştirdiğini belirterek bu durumun New York’un yargı alanına girdiğini belirttiler.
TERÖRİSTLER İÇİN SIĞINAK VE TERÖRİZMİN KOLAYLAŞTIRICISI
Türkiye’nin teröristler için bir sığınak ve terörizmin kolaylaştırıcısı konumuna geldiğine dair kanıtların biriktiğini belirten yazarlar, “Türkiye kötü adamlar için bir sığınak haline geldi” dedi.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye’nin haydut rejimler ve onların yasa dışı finansörleri için müsamahakar bir yargı alanı haline geldiği belirtilen makalede, 2012 -2015 arasında, İran’ın nükleer hedeflerine ulaşmasını engellemek isteyen Washington’un yaptırımlarını aşmak için Tahran’ın Türk bankalarına ve İran-Türk asıllı bir altın tüccarına güvendiği kaydedildi.
Yazıda, “Bu girişim yakın tarihteki en büyük yaptırımları delme komplosu idi” denildi.
YAPTIRIMLARI DELME GİRİŞİMLERİ
Makalede, İran yaptırımlarını delme girişimlerine benzer şekilde, Venezuela’daki Maduro rejiminin ülkenin altınlarını satmanın da dahil olduğu kara para aklama ağında Türkiye merkezli şirketlerin kullanıldığı ve ABD hükumetinin Temmuz ayında bu ağa yaptırım getirdiği ifade edildi.
Esad rejiminin para işlerini yapan ve ABD Hazinesi tarafından yaptırım uygulanan bir kişinin de Türkiye’de geniş bir şirket ağına sahip olduğu ve böylece Suriye’nin ABD yaptırımlarını aştığı kaydedildi.
“Türkiye teröristler için affedici bir ev sahibi olduğunu kanıtladı” ifadelerini kullanan yazarlar, nisan ayında ABD Hazine Bakanlığının 6 kişiyi ve bir Türk döviz bürosu sahibini IŞİD’i desteklemedeki rolü dolayısıyla yaptırım listesine aldığını hatırlattı.
Yazarlar, bu durumun IŞİD teröristlerinin 2018 yılına kadar Türkiye’de nasıl faaliyetlerini sürdürdüğünü gösterdiğini vurguladı.
RADİKALLERE HOŞGÖRÜLÜ, MUHALİFLERE SERT TAVIR
Yazı şöyle devam etti: “Türk kolluk birimlerinin radikallere göz yumarken, ülkendeki mahkemelerinin de bu radikallere hoşgörülü davrandığı biliniyor. Mahkemeler bu kişileri ya tutuksuz yargılayıp ya da şartlı salıverirken, buna zıt bir şekilde ülkedeki seküler ve demokrasi yanlısı muhaliflere sert bir tutum sergiliyor. Türkiye terörist olarak damgaladığı muhalif grupları sinsice takip edip büyük bir azimle yargılarken, gerçek teröristlerin Türkiye’de serbest bir şekilde faaliyet göstermesine izin veriyor.”
Uluslararası basın örgütlerinden BM İnsan Hakları Konseyine Türkiye başvurusu