Cumartesi Anneleri, 24 yıl önce gözaltında kaybedilen Kerevan İrmez için buluştu. İrmez’in kızı Zozan İrmez’in mektubu buluşmaya damga vurdu: “Affet beni baba! Kapı çalınca bana seslenişini duymadım…”
BOLD – Cumartesi Anneleri’nin 758’inci buluşmasına yine polis müdahale etti. Kayıplarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanmasını isteyen Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’na gitmesine izin verilmedi. Bunun üzerine Cumartesi Anneleri, polis tarafından ablukaya alınan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesinin bulunduğu sokakta eylem yaptı. Cumartesi Anneleri üzerinde kayıpların fotoğraflarının olduğu tişörtler giyerek, gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarıyla karanfil taşıdı.
ASKERİ ARAÇLA GELDİLER
Cumartesi Annelerinin 758’nci haftasında 19 Ekim 1995 yılında Şırnak’ın Silopi ilçesinde evinde gözaltına alınıp 8 çocuk babası Kerevan İrmez’in akıbeti soruldu. İrmez ile ilgili açıklamayı, İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına 21 Mart 1995’te gözaltına alındıktan bir süre sonra cenazesi bulunan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak yaptı. Ocak, 758’inci haftada 24 yıllık bir hukuksuzluk dosyasının karşılarında durduğunu söyledi. İrmez’in nakliye işi ile uğraştığını ifade eden Ocak, “Defalarca kez gözaltına alındı, ağır işkence gördü. Gözaltındayken, Şırnak Emniyet Müdürü’nün kendisini ‘Şırnak’ı terk etmezsen sonun iyi olmayacak’ diyerek tehdit etmesi üzerine ailesi ile birlikte Silopi’ye taşındı” dedi. Yetkililerin Emine İrmez’e eşinin güvenlik güçlerince gözaltına alınmadığını söylediğini dile getiren Ocak, “Onu götürenlerin örgüt üyesi olabileceğini söyledi. Emine İrmez, ‘eşimi götürenler askeri araçla geldiler ve onu askeri araçla götürdüler. Eşimi götürenlerden yüzleri maskeli olmayanları teşhis edebilirim’ diye itiraz etti ama sonuç değişmedi” diye konuştu.
UMUT VE İNANÇ
Açıklamanın ardından Kerevan İrmez’in kızı Zozan İrmez’in Cumartesi Anneleri’nin eylemine gönderdiği mektup okundu. İrmez, acıların, umutların, bekleyişlerin ve duygularının ortak olduğunu söylediği mektubunda şunları ifade etti:
“Bizi ayakta tutan babamızın geri geleceğine dair içimizde diri tuttuğumuz umut ve inancımızdır. Babamdan sonra hayat bizim için hep yarım ve eksik kaldı. Babamı gözaltına almaya geldikleri gece, bize yaşatılan o korku dolu dakikalar hepimizin hayatında çağlar deviren izler bıraktı. Affet beni baba… Kapı çalınca bana seslenişini duymadım. Avazlarının çıktığı kadar çıkardıkları o bağırışları, senin sesini duymama engel oldu. Ben çocuktum daha baba. Korkuma yenik düştüm. O an kar maskeli firavunların yarattığı korku ve şiddet atmosferi kendimi kaybetmeme neden oldu. Bir grup cani, kötülüğün maskesini takmışlardı ve şiddetin getirisi olan bütün hareketleri bize karşı sergilemekte geri durmamışlardı. Bana kapıyı açmam yönünde tehditler yağdırdılar. İşte o andaki psikolojiyle, babamızın sonu olan o kapıyı açmak zorunda bırakıldım.
DÜŞÜNEMEDİM ÇOCUK AKLIMLA
Affet beni Baba… O gece seni son görüşümüzün olacağını düşünemedim çocuk aklımla. Ağlayış ve bağırışlar içinde ardından ne kadar koştuysak da, bu sefer vahşi hayvanları üzerimize salarak sana yetişmemize engel oldular. Ve bir kez daha bizi korkunun içine hapsettiler. Biz elimiz kolumuz bağlı, gözyaşlarımızla ardından bakakaldık. Haklı olarak hakkımızın takipçisi olacağımızı ve mücadelemize devam edeceğimizi belirtiyoruz. Bütün Cumartesi Anneleri ve ailelerinin acılarını paylaşıyoruz. Babam Kerevan İrmez ve tüm gözaltında kayıpların akıbetinin açığa çıkarılmasını ve sorumluların yargılanmasını istiyoruz.”
Ege’de iki çocuğuyla can vermeden önce CHP’ye gitmiş: “Merdivenlerde ağladı; çözülür dedik…”