Analiz
Siyaset 128 milyar dolara kilitlendi


Türkiye’de siyaset, Merkez Bankasının ucuza satılan 128 milyar dolarlık rezervine kilitlendi. İktidar, rezervlerin eksiye düşmesiyle ilgili bilgi vermiyor. Muhalefet ise 5 kritik soru üzerinden cevap arıyor. 83 milyonun parasının kimlere satıldığının bulunması için TBMM araştırması istiyor.
BOLD ANALİZ – Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak döneminde satılan MB dolarlarıyla ilgili tartışma büyüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sen ve damadın el ele verdiniz, Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarını Londra’daki bir avuç tefeciye teslim ettiniz! Haftaya bir avuç tefeciye yüzde 90 kazançla büyük avantajlar kazandırdıklarını anlatacağım” dedi.
KONUŞAN ÇOK CEVAP VEREN YOK
‘Merkez Bankası’nın 128 milyar doları nerede?’ sorusuna Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun, net cevap vermedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 128 milyar doların akıbetiyle ilgili ‘Olayın aslı nedir? Cevabı şu linkte’ diyerek Hürriyet gazetesinin linkini verdi.
Merkez Bankası’nın eksiye düşen rezervleriyle Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ise “Döviz rezervi işlemlerinin maksadı dışında çarpıtılarak seviyesiz bir siyaset malzemesine dönüştürülmesi kabul edilemez” demekle yetindi.
VATANDAŞA IBAN VEREN ERDOĞAN: SALGINDA KULLANDIK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise milletin 128 milyar doların kimlere satıldığına ilişkin bilgi vermekten kaçındı. Erdoğan, “Salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere, elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu’nun sürekli sorduğu dövizlerin önemli bir bölümü işte bu mücadelede kullanılmıştır” demekle yetindi. Ancak ABD, Almanya, İngiltere gibi ülkeler pandemide vatandaşlara karşılıksız destekler verirken, Erdoğan’ın vatandaşlara IBAN verdiği biliniyor. Milletin yaptığı bağışların yine vatandaşlara dağıtıldığı ortadayken, 128 milyar doların vatandaşlar için kullanıldığı bilgisi gerçeği yansıtmıyor.


Salgın döneminde Katar ile swap (para takası) anlaşması yapılmıştı.
HIRSIZ ÇALDIĞINDA DA EL DEĞİŞTİRİYOR
Merkez Bankasının eski Başkanı Durmuş Yılmaz ise “Para kaybolmadı, el değiştirdi” yorumunu yapanlara “Hırsız çaldığında da el değiştiriyor. Burada el değiştirme nasıl ve kime olmuş, önemli olan bunun ortaya çıkarılması” dedi. 128 milyar dolarlık rezerv satışının araştırılması için TBMM tarafından komisyon kurulması isteyen Yılmaz, Sayıştay’a da denetim çağrısı yaptı.
2001 KRİZİNDE MB YÖNETİCİLERİNE CEZA VERİLDİ
Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı Gelecek Partili İbrahim Turhan ise önemli bir hatırlatma yaptı. 2001 krizi sırasında bankalara bir günde satılan 5.4 milyar dolar nedeniyle TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nun soruşturma açtığını ve nihayetinde davaların ardından MB yöneticilerinin görevi kötüye kullanmaktan hüküm giydiğini söyledi.
128 MİLYAR DOLARLA İLGİLİ 5 KRİTİK SORU
- 128 milyar doların satışı hangi yöntemle yapıldı?
- O dövizler reel sektörde hangi firmalara verildi?
- Zombi firmalara mı gitti, batıklar mı önlendi, kaçtan hangi kurdan verildi?
- Bu mekanizmayı kim, nasıl kurdu ve altında kimlerin imzası var?
- Bu satış işleminin altında kimlerin imzası var?
MERKEZ BANKASININ REZERVİ EKSİ 47 MİLYAR DOLAR
Peki 2021 yılı itibariyle Merkez Bankasının rezervi ne kadar? TCMB’nin brüt altın ve dövizden oluşan brüt rezervi 95 milyar dolar. Ancak bunun içinde bankaların zorunlu karşılık olarak TCMB’de tuttuğu altın ve döviz miktarı 71 milyar dolar. Bankaların TCMB’ye swapla verdiği döviz miktarı da 40 milyar dolar. Çin ve Katar’ın TCMB’ye verdiği 16 milyar dolar ile Hazine’nin TCMB’de tuttuğu 15 milyar dolar bulunuyor. Emanet döviz ve altının miktarı 142 milyar dolara ulaşıyor. Bu rakamı Erdoğan’ın açıkladığı 95 milyar dolardan çıkardığımızda Merkez Bankası’nın rezervi eksi 47 milyar dolar oluyor.
Bunlar da ilgini çekebilir
-
“128 milyar dolar nerede?” afişine Erdoğan’a hakaretten soruşturma
-
Yatay mimaride 8. baskı
-
Erdoğan Amiraller Bildirisi’nin faturasını Kılıçdaroğlu’na kesti
-
Soylu ve Elvan imzaladı: 377 kişi ve kuruluşun Türkiye’deki mal varlıkları donduruldu!
-
Kılıçdaroğlu Hürriyet’i gömdü!
-
Merkez Bankası’na Saray torpiliyle atanan Ertan Aydın açıköğretimli çıktı


Geçmiş dönemlerde devletle PKK arasında arabuluculuk yapan gazeteci İlhami Işık, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun danışmanı oldu. Suriye’de PKK’nın uzantısı PYD’yi yakından takip eden İlhami Işık kimdir?
BOLD ANALİZ – ‘Balıkçı’ kod adıyla devletle 1990’larda görüşmeler yapan Işık, AKP’nin başlattığı çözüm sürecinde de ön plana çıktı. PKK’yı yakından takip eden gazeteci Işık, 8 yıl aradan sonra Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesine izin verilmesinin yeni bir döneme işaret ettiğini açıklamıştı.
1980’DE ÖCALAN İLE TANIŞTI
Balıkçının Feneri isimli bir kitabı bulunan Işık, 1959 Batman doğumludur. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni henüz 1. sınıftayken terk etti. Işık, 1980 darbesi öncesi İlerici Gençlik Derneği’nin Doğu ve Güneydoğu sorumlusu oldu ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile tanıştı.
ÖZEL DÖNEMİNDE PKK İLE TEMAS KURDU
1990’larda Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın başlattığı PKK ile temaslarda görev aldığını saklamayan Işık, “Arabuluculuk dönemim devletin şiddetle problemi çözemeyeceğinin anlaşıldığı 24 Aralık 1995 seçim sonuçlarının ortaya çıkardığı tablo sonucu başladı. Devlet, Kürt meselesini şiddetle çözüleceğine o kadar kendisini inandırmıştı ki seçim sonuçları bunun tam tersini doğurdu. Bu tablo devlette bir anlayış değişikliği getirdi. Bugün itibariyle benim arabuluculuk yapmamın bir önemi kalmadı.” açıklaması yapmıştı.
SAADET PARTİSİ’NDEN BAŞKAN ADAYI OLMUŞTU
Çeşitli dergiler ve gazetelerde yazıları yayımlanan Işık, uzun süre tekstil sektöründe faaliyet gösterdi. Siyaset ile de yakından ilgili olan İlhami Işık’ın ismi kamuoyu tarafından “Çözüm Süreci”nde duyuldu. Işık, son yerel seçimlerde Saadet Partisinin Batman belediye başkan adayı olmuştu.
Cok çok teşekkür ederim
Sayın genel başkanım
Saygılarımla @Ahmet_Davutoglu pic.twitter.com/AqGcgHcjVS— İlhami Işık (@dunya20101) April 10, 2021


AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘yatay mimariye geçiyoruz’ vaadinin sekizincisini dolaşıma soktu. Erdoğan, ilk olarak 2013 yılında yüksek binalara izin vermeyeceklerini açıkladı. Ancak o günden bugüne şehirleri gökdelenler sardı.
BOLD ANALİZ – Erdoğan, Başbakanken 17 Nisan 2013 tarihinde AKP genel merkezindeki toplantıda Toplu Konut İdaresi (TOKİ) eliyle yatay mimariye geçeceklerini açıkladı. O yıldan sonra hemen her yıl yatay mimari sözü veren Erdoğan, aynı konuda sekizinci vaadini 9 Nisan 2021 yılında verdi.
YENİ BİR DEVİR BAŞLATIYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemize uzunca bir süredir hakim olan çirkin, ruhsuz, kimliksiz yapı inşası dönemini sona erdirerek, gelenekle geleceği harmanlayan yeni bir devri başlatmayı hedefliyoruz. Yatay mimariyi yaygınlaştırmak suretiyle Türkiye’nin çehresini orta ve uzun vadede tamamen değiştireceğimize inanıyoruz.” dedi.
GÖKDELEN FOTOĞRAFLI ELEŞTİRİ
Erdoğan’ın her türlü yetkiye rağmen dikey mimariyi 8 yıldır durdurmaması sosyal medyada eleştiri konusu oldu. Erdoğan, yatay bina derken, AKP’li belediyelerin dikey binalar yapmasına dikkat çekildi. AKP’li Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı’nın 4 gün önce yatay binaları yıkıp dikey binaları övdüğü görüntüler de sosyal medyada alay konusu oldu.
Sahabiye Kentsel Dönüşüm Projesi 2’nci uygulama etabı 42 bin metrekarelik alanda bulunan 86 adet binanın yıkımını
B A Ş L A T T I K! 🚧 🏗️
Söz verdiğimiz gibi; Kayseri'nin vizyon projesi olan Sahabiye Kentsel Dönüşüm'de çalışmalarımızı aksatmadan sürdürmeye devam edeceğiz.🏙️ pic.twitter.com/VICxl4NAxm
— Dr.Memduh Büyükkılıç (@baskanmemduhbyk) April 5, 2021
ERDOĞAN, SİLUETİ BOZAN KULECİLERLE KÜS MÜ?
Muhalefet, kamuoyu önünde 8 yıldır yatay bina isteyen Erdoğan’ın İstanbul’un siluetini bozan kulelerle ilgili adım atmamasına da tepki gösterdi. İstanbul’un tarihi görüntüsünü bozan kulelerin tıraşlanmasını isteyen Erdoğan, 2013 yılında “Tıraşlayın dedim, yapmadılar, 5 yıldır konuşmuyorum” demişti.
SINIRSIZ YETKİYE RAĞMEN GÖKDELENLERİ TIRAŞLAYAMIYOR !
Muhalefet partilerine göre, uluslararası sözleşmeleri fesih yetkisini kullanan Erdoğan’ın istemesi halinde İstanbul’un görüntüsünü bozan kuleleri tıraşlanmasının önünde hiçbir engel bulunmuyor. Erdoğan’ın, küsmek yerine adım karar vermesi halinde İstanbul’un görüntüsüne de kurtaracağına dikkat çekiliyor.
Vurur yüze ifadesi cumhurbaşkanımız sever seni yatay mimari : )#yatay pic.twitter.com/a8JMsPPQZp
— Mustafa Dönmez (@MustafaDonmezRP) April 9, 2021


Halka silahlanma çağrısı yapan, devletin istemesi halinde sokağa çıkacaklarını söyleyen Sedat Peker’in adamlarına yönelik operasyon başlatıldı. Bir zamanlar AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yanında yer alan, şimdi ise yurt dışında kaçak yaşayan Sedat Peker kimdir?
BOLD – Sahte evraklarla ‘Djadin Ademovski’ adına düzenlenmiş kimlikle Makedonya’da ikamet ettiği ortaya çıkan organize çete lideri Sedat Peker’in Türkiye’deki adamlarına yönelik 5 şehirde eş zamanlı operasyon yapıldı. Peker’in birçok adamı gözaltına alındı. İşte kendisi hakkında çok sayıda kitap yazılan Peker’in hayat hikayesi…
19 YAŞINDA KENDİ ÖRGÜTÜNÜ KURDU
26 Haziran 1971’de Sakarya’ya doğdu. Rizeli bir aileden gelen Sakarya doğumlu olup uzun süre Almanya’da yaşayan Peker, 1990 yılında T. Bülent Kılıç ile kurduğu bir oto firmasının servisinin dolandırılmasından ve ortağından ayrıldıktan sonra yasa dışı örgüt kurarak birçok suça karıştı. 1997’de Rize’de kaçakçı Abdullah Topçu’yu öldürmek suçundan savcı karşısına çıkan ve serbest bırakılan Peker’in iki adamı, aynı davadan müebbet hapse mahkûm oldu.
SİCİLİNDE İŞLEMEDİĞİ SUÇ YOK
Tehditle tahsilât yapmak, zorla alıkoymak, adam öldürmeye azmettirmek ve benzeri suçlardan yedi ay boyunca aranan Peker, teslim olacağını bildirerek 19 Ağustos 1998’de Romanya’dan Türkiye’ye getirildi. Eylül 1998’de Peker ve adamları hakkında 7,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 12 sanıkla birlikte çete oluşturmak suçundan yargılandığı davada, 24 Mayıs 1999’da tahliye edildi. Sekiz ay 29 gün cezaevinde bulundu. 12 Mart 2005 tarihinde İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü tarafından yapılan Kelebek Operasyonu ile tutuklandı ve İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava 31 Ocak 2007 tarihinde karara bağlanarak 14 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı.
AKP’NİN ÇIKARDIĞI YASA İLE CEZAEVİNDEN ÇIKTI
Peker ayrıca örgüt kurmak, tehdit, iş yeri kurşunlama, yaralama, hürriyeti tahdit, yağma ve sahte kimlik kullanma iddiasıyla İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı. Ergenekon davasında “silahlı terör örgütü kurma” suçuyla yargılandı. Ağustos 2013’te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında Sedat Peker’e 10 yıl hapis cezası verildi. 10 Mart 2014 tarihinde AKP tarafından çıkarılan özel yetkili mahkemelerin kararlarına ilişkin yasa değişikliği ve tutukluluk süresi 5 yılı aştığı için mevzuat gereği tahliye edildi.
ERDOĞAN’IN SURİYE’DEKİ MİLİSLERİNE SİLAH VE TECHİZAT GÖNDERDİ
30 Kasım 2015 Tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde düzenlenen Dünya Karapapak Türkleri 1. Kurultayı ve Kültür Etkinliklerinde kendisine Türklük Hakanı unvanı verildi. 4 Mayıs 2016 tarihinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde yapılan Türkiye Gençlik Ödülleri’nden En İyi İş Adamı ödülünü aldı. Suriye’de AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da desteklediği muhalif güçlere yönelik gıda, insansız hava aracı, telsiz, bilgisayar, arazi aracı gibi yardımları ise basına yansıdı.
OLUK OLUK KAN AKITMAKLA TEHDİT ETTİ
2015-16 Şırnak çatışmalarında yaşanan olaylar hakkında 10 Ocak 2016’da yayınlanan Barış İçin Akademisyenler Bildirisi üzerine, Sedat Peker karşı bildiri yayınladı. Bildirisinde tehdit içerikli bir üslup ve nefret dilini kullanıp, akademisyenleri ölümle tehdit etti. Yazısında, “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız” diyerek bildiriye imza attı. Peker, memleketi Rize’de düzenlediği ‘teröre lanet’ mitinginde de “Adeta dünyanın şah damarları kesilmişçesine oluk oluk hepsinin kanlarını akıtacağız. Nehirler dolusu kanları aktıkları zaman anlayacaklar” ifadelerini kullanmıştı.
SİLAHLANIN ÇAĞRISI YAPTI
Sedat Peker, “Biz bu vatanın delileriyiz, fedaileriyiz” diyerek taraftarlarına “silahlanın” çağrısında bulunmuştu. “Emperyalist güçlerin ve Türkiye’deki uşakların bazı hesapları var” diyen Sedat Peker, “Allah yemin olsun bu ülkenin evlatları da bu ülkenin sokaklarını karış karış koruyacaklardır. Bu ülkenin bir karışını bile onlara vermeyeceğiz. Bu sebeple kardeşlerim imkânı olan arkadaşlarımız ruhsatlı silahlarını alsınlar. Mutlaka av tüfeklerini alsınlar. Mutlaka hazırlıklı olsunlar kardeşlerim” demişti.
DEVLET SOKAĞA ÇIK DERSE ÇIKARIZ
Sedat Peker, 31 Mart 2019 seçim sonuçlarına ilişkin olarak kaleme aldığı bir yazıda “Bu ülkenin vatan evlatları yani bizler, devletimiz bizlere ne görev verirse onu yaparız. Devletimiz ‘Sokağa çıkın’ dese sokağa çıkarız. ‘Sabır edin evinizde oturun’ derse de evimizde otururuz. Bu anlamda bizim hiçbir kompleksimiz olmaz. Ya da devlet görevlilerimizin başarılarında rol çalma gayretimiz de olamaz” demişti.
ŞİMDİ İKİ REKAT NAMAZ KILIP İNTİHAR EDECEK Mİ?
Sedat Peker, Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ün bir yazısında isim vermeden kendisinin ima edildiğini öne sürerek yaptığı açıklamada, gözümü kırpmadan intihar edeceğini belirterek şunları söyledi: “Eğer ki bir gün ülkeme devletime saç teli kadar zarar vereceğime inandığım an 2 rekat şükür namazımı kılıp sonrasında ise yakışanı yapacak kadar cesaret sahibi bir insanım. Yüce Allah korusun bir gün böyle bir durumla karşı karşıya kalırsam bir saniye bile tereddüt etmemek için bu şekilde geçmişte hayatına son vermiş olan hemen hemen herkesin hatta farklı dünya görüşüne sahip olan insanların biyografilerini eserlerini dahi okudum. Yüce Allah vermesin ancak öyle bir şey hissedersem yakışanı yapmaya çok uzun yıllardır hazırlıklıyım.”


10. büyük ekonomi hayalinden domatesi taneyle satış dönemine


Aşılamada zengin yoksul farkı: 25 kat fark var


Çinlilerden aşı itiraf: Koruyuculuk seviyeleri düşük
Popular
-
Gündem1 gün önce
Sedat Peker’in eşi: Kızımın odasına silahla girdiler özel harekat polisi eğitilmeli
-
Gündem1 gün önce
Hocası Ali Ünal’ın koğuş arkadaşı öğretmen: İsterseniz asın ölümden mi korkacağım?
-
Gündem1 gün önce
Sedat Peker’i öven TRT spikeri Ersoy Dede’nin zor anları
-
Gündem2 gün önce
Sedat Peker’in paketlenmesi için Interpol devrede
-
Dünya2 gün önce
ABD savaş gemilerine izin sonrası Rusya Türkiye uçuşlarını durdurdu
-
Analiz1 gün önce
Davutoğlu’nun danışmanlığına getirilen ‘balıkçı’ İlhami Işık kimdir?
-
Dünya1 gün önce
AB Konseyi Başkanı Michel: Geceleri uyuyamıyorum
-
Dünya1 gün önce
Koronavirüs milyarderleri: Listede aşıyı bulan Uğur Şahin de var