AKP’nin hukuksuzca şirketlerine el koyduğu iş insanı Akın İpek, Koza-İpek Holding davasıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Karar duruşmasında yaşanan skandalı anlatan İpek, “Savunmalar tamamlanmadan mahkeme öğle arasına gidiyor. Savcı 1 saat içinde 90 sayfalık mütalaa getiriyor. Bu mütalaa dışarıdan geldi. Birisi tarafından getirildi savcı bastı mütalaam diye koydu. Bu bir suçtur” dedi.
BOLD – Akın İpek 7 yıl sonra suskunluğunu bozdu. İngiltere’den Moonstar YouTube kanalından Tarık Toros’a konuşan İpek, yaşadıklarını anlattı. İpek’in ceketinin yakasındaki Koza İpek Holding logosu dikkat çekti.
FETÖ UYDURULMUŞ BİRŞEY
2 yıl önce Londra’da eşi ve kızının Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek ile karşılaştığını kaydeden İpek, “Orada normal konuşurken, eşime ve kızıma dükkanın ortasında Fetö diye bağırmaya başlamış. Bu arada ben Fetö kelimesini tırnak içinde söylüyorum. Çünkü ben Fetö meselesinin başından beri uydurma bir şey olduğunu hukuken ispatlamış birisiyim.” dedi.
OSMAN GÖKÇEK VE MELİH GÖKÇEK
İki yıl sonra Osman Gökçek’in kızı ve eşine saldırdığı görüntüleri yayınlamasını değerlendiren ipek, “Sonra Melih Gökçek’de ‘Londra’da oğluma saldırdılar’ diye yayınlamış bunu. Çok tatsız bir mesele bu. Hem bir baba hem bir eş için.” diye konuştu.
HER PARTİDEN DOSTUM VAR
İpek, “Gökçek’in oğlu Melih uzun zamandır bana Fetöcü diyip duruyor.” diyen İpek, şöyle konuştu: “Beni tanıyanlar bilirler. Hiç yalan söylememişimdir. Tabi benim Hizmet hareketinden tanıdığım insanlar var. AK Parti’den tanıdığım insanlar var. Cumhuriyet Halk Partisi’nden var. Milliyetçi Hareket Partisi’nden HDP’den var. Benim dostluk kriterlerim arasında hangi siyasi partiye mensup olduğu yok.” dedi.
İpek ardından özetle şu açıklamaları yaptı:
MELİH GÖKÇEK’İ HİZMET HAREKETİNİN YÖNETİCİSİ OLARAK TANIRIM
2015 yılının başına kadar Hizmet hareketinin Ankara’da kimleri tanırsınız, kimler yöneticidir deseniz 5 kişi say deseniz ben Melih Gökçek’i sayarım. Hizmet Hareketinin Ankara’daki yöneticisi olarak sayarım. Ben kendisini öyle tanıdım.
EŞİNİN ADINA KURDUĞU OKULDA GÖKÇEK İLE GÖRÜŞÜRDÜK
Okul kurmuş kendi eşinin ismi üzerine. Beni oraya davet etti oraya gittim orada görüştük. Ben kendisinden bu güne kadar hiçbir şey istemiş de değilim. Ama tabi ki her grupta dostum olduğuna göre kendisi yıllarca Ankara’nın belediye başkanlığını yaptığı için uzun zamandır tanıyorum. Bu insanlar gerçek yüzlerini bir olay neticesinde ortaya çıkarıyorlar.
GÖKÇEK RÜZGARIN DÖNMESİYLE 180 DERECE DÖNDÜ
Bu adam Melih Gökçek Hizmet Hareketinin en başından istifade ederken, biranda rüzgarın dönmesiyle 180 derece döndü. Ve bir çekirge gibi dairenin sonuna atladı oradan daireni çapı kadar başka bir yere atladı. Şimdi oradan yıllardır tanıdığı insanlara cemaat düşmanı olduğunu göstermek için eziyet ediyor. Olay bundan ibaret.
GÖKÇEK MALLARIMI GASP ETTİ
Mallarımı gasp etmişsin. Çetin Acar gibi bir adamı beslemişsin anneme iftira atıyor. Gökçek siyasi partili değil menfaatine göre yer değiştirir.
2013’TEN SONRA BİZİ FİŞLEMİŞLER
Cemaat düşmanlığı bayraktarlığı yapıyorum diyen insanlara dikkat edin Hizmet hareketinin içerisinde yöneticilerden olduğunu göreceksiniz. Birçoklarının durumu böyle. Omurgası bu kadar hızlı dönmeye müsait olmayan insanlar 2013 yılındaki yolsuzluk skandalından sonra ne doğrudur ne yanlıştır diye tereddüt ettiler. Her şey ortaya bir çıksın rüşvet mi verilmiş, alınmış mı diye belirlenmesini istediler. Tereddütte olan insanları o dönemde fişlemişler.
ZAFER ÇAĞLAYAN YARGILANMAK İSTESE MAHKEMEDE DURURDUM
İşçi Partili biri değilim. Fakat işçi partisi iyi bir açıklama yapsa bu fikir doğrudur derim. Geçmişte ben AK Parti’yi destekledim diye yanlış bir şey yaptılarsa yanlış olduğunu demem gerekmez mi? ilkeli olmanın gereği bu. 2013’teki skandaldan sonra da bunu yaptık. Biz bütün televizyon ekranlarımızı açtık. Ankara Sanayi Odası başkanı olduğu için eski bakan Zafer Çağlayan’ı yıllardır tanıyorum. Ben yargılanmak istiyorum deseydi ben mahkemede dururdum. Dostluk ve vefa bunu gerektirir. Sen kendini savunmazsan ben savunur muyum seni. Bahsettiğimiz konu kirli bir konu. Para rüşvet. İşlediği suçun yanında ortağı olamam kardeşim.
BİR ÖĞRETMENİ TAYİN ETTİREMEM
Cemaat cemaat diyorlar. Benim cemaatte hatırım şu kadardır. Bir öğretmeni bir yerden bir yere tayin ettirseniz deseniz. Yaptıramam. Buna rağmen kimseye kırgınlığım olmaz. Herkesin kendine göre kurduğu bir sistem var. Ona göre hareket eder. Herkes dernek kurabilir. Yasalara uygun mu bütün mesele budur. Keyfi yasa çıkarmak olmaz. 2014-2015’te bu rahatlık içinde yaşadım. Durup dururken 2015 yılında kayyım atayıp baskın attılar. Hiçbir sebep yok.
MASAK BİZİ AKLADI
2015 Mayıs ayında MASAK bizden bilgi istedi. Doğru ve zamanında kendilerine teslim ettim. Savcılıkta aynı bilgileri istedi verdim. Gizli saklı bir şeyimiz yok. Savcı belgeleri aldıktan 10 gün sonra baskın yaptı. Baskın yapmak için bir sebep yok. İstediğinizi almışsınız zaten. El koydukları belgeleri Erzurum’da Ertan Çomaklı ve ekibine gönderiyor. Bu Çomaklı’da ‘Bir şirketin bu kadar mükemmel olması şüpheli’ deyip bize kayyım atanmasını istedi. Şirketlerimizde hiçbir sorun olmadığına dair 2016 yılı Mayıs ayında rapor hazırlanıyor. 2016 yılında her şeyini incelediğiniz İpek ailesinin temiz olduğuna karar verdiniz. Ama 2016 Temmuz ayındaki darbe girişiminden sonra şirketler müsadere edildi.
TÜRK YARGISI ULUSLARARASI TAHKİMİ DİNLEMİYOR
Uluslararası Tahkim Kurulu Türkiye’de bizimle ilgili devam eden davaların durdurulması talimatı verdi. Ama durdurulmadı.
SAVCIYA DIŞARIDAN MÜTALAA GETİRİLDİ
2020 yılındaki son duruşmada bizim avukatlarımız lehimize olan raporlarını sunuyorlar. Öğlen arası savcı gidiyor. Savunmalar tamamlanmadan 1 saat içinde 90 sayfalık mütalaa koyuyor. Bunu bu kadar kısa sürede yazması mümkün değil. Dışarıdan geldi. Birisi tarafından getirildi savcı bastı mütalaam diye koydu. Bu bir suçtur.
HAKİMLER CİĞERİMİZİ SÖKMEK İÇİN KARAR ALDI
Hakim dava dosyasında şu suçlamalar var diyor. Suçlamalarla ilgili MASAK’ın bizi temize çıkaran raporlarını dikkate almıyor. Ama kanaat ortaya koyuyor. Bunu bizim ciğerimizi sökmek için yapıyor. Annemin hayatını düşün. Tekin İpek’i düşün. Yıllardır cezaevinde. Nasıl dayanıyorlar bilemiyorum. Bütün aileme sülaleme ceza verdiler. Mal mülk için insanlara kötülük etmen.
HUKUKU TANIMAYANLARA KARŞI HUKUK MÜCADELESİ VERİYORUM
Hukuku tanımayanlara karşı hukuk alanında mücadelemi sürdürüyorum. AİHM karar veriyor uygulamıyorlar. 2013 yılında yangın çıktı. Yangın daha sonra büyüdü. Şimdi o yangının ortasında kaldılar. Küçük bir muslukla söndürülecek, daha büyük yangın çıkararak unutturulacak bir yangın değil. Bu karmaşa içinde elimde imkanlarla mücadele edip tarihe not düşmek.
AİHM’E MÜDAHALE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR
Bugün Türkiye’yi yönetenler uluslararası mahkemelere örneğin AİHM’e oraya da ellerinden geldiğince müdahale etmeye çalışıyorlar. Ama hakkımızı korumak için elimizde hukuktan başka bir şey yok. Bizim için önemli olan bu dava dosyasının açılması.
MELEK İPEK’E YAPILANLAR
Annem deyince çok duygusal bir yere giriyorum. Kadını evinden çıkardılar. Son mahkeme duruşmasında hiçbir şey bulunamayınca annem ve akrabalarımla ilgili 3 tane şahit çağırmışlar. Bir tanesi şeytana şahitlik eden kişi. Mahkeme heyeti Tekin İpek’i Melek İpek’i tanıyor musun diye soruyor, tanımıyorum diyor. Adam oraya gelmiş ben şu kadar zamandır cemaatin içinde görev yaptım. Kötülüklerini gördüm ayrıldım diyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne girmiş bu işten para kazanan adam. Bütün raporların tamamı bizim suçsuz olduğumuzu söylemişine rağmen idam cezası verdiler. 90 yıl ne demek kardeşim.
EN TEPEDEN GÖREV ALDIK DİYORLAR
Koza İpek Holding ile ilgilenen bir grup var. En tepeden görev aldık diyorlar. Onun talimatıyla hareket ediyoruz diyorlar. Kötülüğün de bir sınırı olur. Yaşı ileri hasta falan bu kadar olmaz denir. Ama eziyet etmeye devam ediyorsunuz. Cehennem işte bu yüzden var.”
BİZ FİTÖ BORSASININ İLK KURBANLARIYIZ
“Biz fitö borsasının ilk kurbanlarıyız.” diyen İpek, “Otelinizi verin dosyayı kapatalım, şirketinizi verin davalardan vazgeçelim dendi mi size ?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Tabi tabi bunlar oldu. Ama ben bugün delilleriyle ortaya koysam bu dosyanın Türkiye’de ehemmiyeti yok. Yargının büyük çoğunluğu iktidarın etkisinde. Ama bunların bir kısmı ilerde itirafçı olacaklardır. İplik söküğü gibi sona kadar gelecek. Menfaat ortaklığı şöyle biter, rüzgarın dönmesiyle çekirge gibi 1000 metreye atlayabilen insanlar yarın da atlayacaklar.
KHK’LARI KALDIRIYORUZ DESELER ÜLKE NEFES ALACAK
Bir ülke için en önemli hukuk müessesedir. Hukuk çökerse bütün kurumlar çöker. Bu yangının sönmesi lazım. Bu meseleyi 1 günde çözebilirler. KHK’yı kaldırıyoruz derlerse ülke nefes alacak.”