15 Temmuz sonrası çok sayıda askerin savunmasını üstlenen avukat Elif Esra Kırımlı, günümüzde yapılan yargılamaların İstiklal Mahkemeleri ve 12 Eylül’den bile daha kötü olduğunu söyledi. Avukat Kırımlı, “Darbe girişimini öğrenince kendisini askeri araca kilitleyen er de ceza aldı. Yani kıstas ne burada? Biz neyi tartışıyoruz?” diye sordu.
BOLD – 15 Temmuz sonrası tutuklanan ve ‘darbeyle’ suçlanan çok sayıda asker sanığın avukatı olan Elif Esra Kırımlı, yargılama sırasında yaşadıkları hukuksuzlukları anlattı.
Mahkemelerdeki en makul taleplerinin bile reddedildiğini söyleyen Kırımlı, “Müvekkilimin müebbet hapis cezası almasına gerekçe gösterilen belgeyi bile görmedim. Resmini bile göstermediler. O belgenin kim tarafından hazırlandığının tespiti için yaptığım başvuru ‘dosyaya bir şey katmayacağı’ için reddedildi. Biz neyi tartışıyoruz? Bu geçmişle kıyaslanamaz. İstiklal mahkemelerinin, 12 Eylül mahkemelerinin zabıtlarını okuyun… Geç ama güç kırmızı çizgi hep hukuk olmuş. Bugünle o günleri kıyaslayamam.” dedi.
“HUKUKU HATIRLATIYORUM SORUŞTURMA AÇIYORLAR”
Engin Büker’in ‘Taranmış Kanal’ YouTube kanalında 15 Temmuz yargılamalarını değerlendiren Elif Esra Kırımlı, hukuku hatırlattığı için defalarca mahkeme salonundan dışarıya atıldığını, müvekkillerinin savunma hakkını savunduğu için hakkımda soruşturmalar açıldığını söyledi.
“Hakkımdaki soruşturmaların büyük bir çoğunluğu mahkemedeki savunmalarımla ilgili. Çünkü hukuku hatırlatıyorum.” diyen Elif Esra Kırımlı, en makul taleplerinin bile mahkemelerce reddedildiğini anlattı.
ŞİMDİKİ DURUM İSTİKLAL MAHKEMELERİ’NDEN VE 12 EYLÜL’DEN DAHA KÖTÜ
Elif Esra Kırımlı, “Bir davada sıra sıra müebbetleri aldık. Bir kaç müvekkilimin müebbet gerekçesi olan sözde cepten çıkan bir darbe bildirisi var. A4 kağıt. Mahkemeye, ‘Bu tutanağın altındaki imza benim müvekkilime ait değil. DNA testi, parmak izi tespiti yapalım. Adli Tıp’a gönderelim. Kim yazmış bu tutanağı’ diyorum. ‘Dosyaya bir şey katmayacağından reddine’ diyorlar. Yani o belgenin kimin tarafından hazırlandığının tespiti davaya bir şey katmayacakmış! Biz kimin hangi fiilini legalleştirmeye çalışıyoruz. Dava bitti ben belgeyi görmedim. Belgenin resmini bile görmedim. Bu geçmişle kıyaslanamaz. İstiklal mahkemelerinin, 12 Eylül mahkemelerinin zabıtlarını okuyun… Geç ama güç kırmızı çizgi hep hukuk olmuş. Bugünle o günleri kıyaslayamam. Büyük bir çaresizlik içindeyiz biz meslektaşlarımız olarak bu davalarda.” diye konuştu.
“ÖĞRENCİ DARBEYİ ARABANIN İÇİNDE ÖĞRENİNCE NE YAPACAK?”
Askeri öğrencilerin yargılanmaları konusunda da konuşan Elif Esra Kırımlı, şunları söyledi: “Benim de iki Harbiyeli müvekkilim var. Bu vesileyle onların savunmalarına da tanık oldum. Çok doğru, dürüst çocuklar onlar. Ellerinde bir senaryo var, tıpkı engizisyon mahkemelerinde olduğu gibi, onu size uydurmaya çalışıyorlar. Bir çocuk şöyle demişti savunmasında; hayatım boyunca ‘araç bin’ dediler bindim, ‘araç in’ dediler indim. Son bindiğimde, ‘araç in’ dediklerinde köprüdeydim’ diyor. 15 Temmuz’da sorulması gereken sorular sorulmuyor. Hiyerarşide en son basamaktaki öğrencilere soruluyor. Darbeyi öğrendin mi diyorlar? Öğrenci darbeyi arabanın içinde öğrence ne yapacak?”
“DARBE GİRİŞİMİNİ ÖĞRENİNCE KENDİNİ ARACA KİLİTLEYEN ER CEZA ALDI”
“Köprüden kaçan iki çocuk ceza almadı. Ancak emirle köprüye sürülen çocuklar ceza aldı. Buradaki kıstas ne? Kaçmayan ceza mı alır? Bu kanunun neresinde yer alıyor? Kaçmak ya da kaçamamak benim irademi mi gösteriyor? Tamamen iradem dışında sürüklendiğim olaylar sonrasında benim niyetim okunuyor ve müebbet ceza alıyorum. 18 yaşındaki öğrenci için bu korkunç bir sınav. Darbe girişimini öğrenince kendisini askeri araca kilitleyen er de ceza aldı. Yani kıstas ne burada? Biz neyi tartışıyoruz?”
Nusret Muğla’nın cezaevinde ölümüne tepki: Vicdanınıza nasıl sığdırıyorsunuz?