BOLD – Sedat Peker’in konuşmaya karar vermesiyle 2021 yılı yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Halk, siyasi-yargı-medya-mafya kirli ilişkiler ağını tüm çıplaklığıyla gördü.
Ülkeye uyuşturucuyu kim nasıl sokuyor, nasıl piyasaya sürülüyor ve gelen para nasıl aklanıyor, para hangi siyasi yakınlarının cebine giriyor, siyasi güç kullanılarak iş insanlarının malına nasıl çökülüyor, hangi gazeteciler hangi bakan adına tahsilatçılık yapıyor?… Peker, detaylarıyla adım adım, isim isim anlattı. Gerçeklere susayan insanlar Peker’in videolarını milyonlarca kez izledi.
Herkesin merakla beklediği video ise Peker, “helalleşeceğiz” ‘Tayyip Ağabey’ videosuydu.
Peker, söz vermesine rağmen videoyu hiç yayınlamadı.
Topu Erdoğan’a kadar taşıyan Sedat Peker, geçen sene bu zamanlar ifşa videolarına ara verdi.
Erdoğan’ın, aracılar göndererek Peker’i susturmaya çalıştığı da iddia ediliyordu.
Aynı dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerinde 2 bine yakın ulusalcı üst rütbeli subayın tasfiyesi gündemdeydi.
Tasfiye gerçekleşmedi, Peker de “helalleşme” videosunu yayınlamadı.
PEKER’DEN YENİ VİDEO İMASI
Erdoğan tarafından Peker’e gönderilen aracılar arasında Mehmet Cengiz’in de olduğu ileri sürüldü.
Youtube’a ara vererek Twitter’dan paylaşımlarına devam eden Sedat Peker, eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ile ilgili sırlarını paylaştı.
Yılmaz döneminde tutuklandığını ve Yılmaz’a ait kumarhane görüntülerinin karşılığında tahliye olduğunu iddia etti. Peker, akrabası olduğunu iddia ettiği, muhalefetin “5’li çete” diye adlandırdığı iş insanları arasında bulunan Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz’in aracı olduğunu öne sürdü.
Peker seçim öncesi çekeceğini söylediği videolarla ilgili de, “Seçim öncesi YouTube’da yapmayı planladığım videolarla ben yapmam gerekeni yapacağım” dedi.
Paylaşımına, “Bugün size akrabam olan Mehmet Cengiz’i anlatacağım. Beşli çeteye böylelikle ilk selamımızı vereceğiz” diyerek başlayan Peker, şunları söyledi:
“Ben Bolu Cezaevi’nden tahliye olduktan sonra diğer bir akrabamız olan Zafer Salman tarafından daha sık görüşmemiz sağlandı. Ben devlet ricalinin isteği üzerine 1997-1998 senelerinde Bulgaristan ve Romanya’ya bazı çalışmalar yapmak için gönderildikten sonra Türkiye’de Mesut Yılmaz başbakanlığında, gazetecilerin cazgırlığıyla temiz toplum yaygarası ülkeyi inletiyordu. Beni de bu hikayede sermaye yapmak istediklerini gıyabımda tutuklama kararı çıkardıklarında anladım. Özel bir uçak çağırarak Türkiye’ye döndüm. Benim çok büyük bir hata yaptığımı, bir daha tahliye olamayacağımı düşünüyorlardı. Benim rahatlığım ise herkesi şaşırtıyordu.”
KUMAR KASEDİ KRİZİ
“Mesut Yılmaz’ın Macaristan’a kumar oynamaya gittiği, orada dayak yediği haberleriyle ülkenin gündeminin değiştiğini” söyleyen Peker, Yılmaz’ın kumar oynama iddialarını inkâr ettiğini hatırlattı.
Peker, “Mesut Yılmaz’ın kumar oynadığını gösteren kasetin kendisinde olduğunu, başka video ve belgelerin de elinde olduğu” bilgisini, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in akrabası Bayındır Holding’in sahibi Kamuran Çörtük aracılığı ile Yılmaz’a ulaştırdığını iddia etti.
“Kamuran Çörtük, Mesut Yılmaz’a kumar kasetlerinin bend e olduğunu söyleyince Mesut Yılmaz, akrabam olduğunu bildiği için 1998 senesinde Kırşehir Cezaevi’ne Mehmet Cengiz’i yanıma ziyarete yolladı. Ben de kasetin doğru olduğunu ancak Kamuran Çörtük’e vermediğimi söyledim. Mehmet Cengiz, Mesut Yılmaz ve Turgut Yılmaz inanmak için kaseti görmek isterler dediğinde cezaevindeki telefonumdan aradım (o zaman cezaevleri benim için çok rahattı). Mesut Yılmaz ve Bakan Cavit Kavak’ın içinde olduğu bir dakikalık bölümünün görüntüsünü Mehmet Cengiz İstanbul’a döner dönmez kendisine teslim ettirdim. Yaptığımız pazarlık Mehmet Cengiz’in ziyaretinden sonraki ilk mahkemede tahliye olacağım ve uğradığım maddi kaybın telafi edilmesi için 5 milyon dolar ödemeleri yönündeydi. Anlaşma sağlandı. İlk 2,5 milyon dolarını peşin aldım. Kalan 2,5 doları da ortak akrabamız olan Zafer Salman vasıtası ile teslim aldım (paralar Mehmet Cengiz tarafından Zafer Salman’ın hesabına gönderildi bir kısmı da Zafer Salman’a elden teslim edildi.). O dönem Mesut Yılmaz’ın yakını olan, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin başsavcısı olan Engin Baltacı’nın organizasyonu ile tahliye edildim. Aylarca cezaevine girmeden önce basın kuruluşları temiz toplum çığırtkanlığı yaparken o kadar ağır cezalarla yargılanırken tahliye olmam ülkenin gündemini allak bullak etti.”
ÖZKÖK PRİM ALIYORDU HALA ALIYOR
Peker, Ertuğrul Özkök’ün Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni olduğu söz konusu dönemdeki “temiz toplum” projesinin başında olduğunu belirtirken, “O zaman da prim alıyordu, şimdi de prim alıyor” iddiasını öne sürdü.
Peker, Mehmet Cengiz’in ‘video krizi’ hallolduktan sonra “yükselişinin durdurulamaz bir hal aldığını, Mesut Yılmaz’ın ve ‘aslında ülkeyi yönettiğini’ iddia ettiği kardeşi Turgut Yılmaz’ın “kahramanı” olduğunu savundu.