BOLD – Gazeteci-yazar Murat Yetkin, seçmen anketlerinde sürekli oy kaybeden AKP’nin, önümüzdeki seçimleri 55 milyar dolar kullanarak kazanmayı planladığını yazdı.
Yetkin’in iddiasına göre bu para ile ekonomi düzeltilecek, seçim öncesi hayat pahalılığına çare bulunacak. Ancak bu para Suudi Arabistan’dan 20, Katar’dan 15, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Rusya’dan ise 10’ar milyar dolar şeklinde gelecek ve karşılığında ne verileceği henüz bilinmiyor.
Yetkin, bugünkü yazısında, AKP’nin seçimi alma hesaplarında 55 milyar dolar civarında dış kaynak bulmak da olduğunu ifade etti.
“Yani bir yandan hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadeleyi bakkal etiketlerine bağlarken 55 milyar doları nereden bulacak hükümet ve neden mesela 50 değil, 60 değil de 55?” diyen Yetkin, “Bunu soranlar eğer dış güçlerin etkisinde değilse hükümetin hesap-kitap inceliklerinden bihaber sayılır” ifadelerini kullandı.
Yetkin, yazısını şöyle sürdürdü: “Ayrıca bunu Nasreddin Hoca’nın ‘çalı ekeceğiz, koyun geçecek, yün bırakacak, iplik yapıp satacağız’ hikayesine benzetenlerin iyi niyeti de şüpheli. Zaten öyle çalının büyümesini, koyunun geçmesini filan bekleyecek zamanı da yok AK Partinin. Seçime şurada en fazla 10 ay var.
‘En fazla’ diyorum, çünkü bir süredir iktidarın ‘erken seçim hüllesi’ yapıp seçimleri Nisan-Mayıs aylarına alacağı konuşuluyor, 14 Mayıs tarihinden filan bahsediliyor, malum.
Cumhurbaşkanın öngördüğü üzere ekonominin Şubat-Mart aylarında düzelip halkı seçimde mührü yine Ampule basması için dışarıdan kaynak gerekiyor. Çünkü Merkez Bankasının (TCMB) yayınladığı son piyasa katılımcı anketinde dahi yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 70’i, dolar beklentisi ise 19 lirayı aştı.
Ve hayır, AK Parti’nin bulacağı dış kaynak dış güç sayılmıyor.
Gerçi bu müjde bana AK Parti taraflarından daha Mayıs ayında ‘Öyle bir para girdi ki, ekonomi hemen kurtulur, yeter ki doğru kullanılsın’ diye verilmişti. Ziraat Bankasının önceki genel Müdür Yardımcılarının Temmuz ayında 55 milyar doların yakında ‘Hazine’ye gireceğini’ duyduğunu yazmasından önce yani.
Ekonomiye pompalanarak döviz kurunu düşürecek, kış aylarında doğal gaz ve elektrik fiyatlarını indirecek, seçim öncesi hayat pahalılığına çare bulacak bu 55 milyarın dökümüyse şöyle çıkarılıyordu: Suudi Arabistan’dan 20, Katar’dan 15, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Rusya’dan ise 10’ar milyar dolar gelecekti.
“SONRASINI DÜŞÜNEN VAR MI?”
Peki diyelim 55 milyar dolar Hazine’ye girdi. Daha çok yönetim kurulu üyelikleriyle daha çok ulufe dağıtıldı, gitme şantajı yapanların kalması sağlandı, darphane daha çok kağıt para basıp milletin cebini seçimden önce alım gücü giderek düşen parayla doldurdu. Diyelim “geziciler cami yaktı” iddiasına bile inanan kitle, yeniden mührü Ampule bastı ve Erdoğan kazandı. Sonra ne olacak diye düşünen var mı? Onu da o zaman düşünürüz değil mi? Yeter ki şimdi dışarıdan para bulalım şu seçimi alalım; hedef bu şimdilik.
ENERJİ BAKANI, AKKUYU NÜKLEER SANTRALİNİN RUSLARIN OLDUĞUNU TESCİL ETTİ
Nitekim paranın ucu daha temmuz sonunda Rusya’dan göründü. Akkuyu nükleer enerji santrali üzerinden ilk 2,1 milyar dolar Rus parası geldi. Türk müteahhitlik şirketi İçtaş’ın alelacele tasfiye edilme çabaları ve tartışmalarının ortasında, Akkuyu’nun Türkiye’nin değil, Rusya’nın Türkiye’deki atom enerjisi santrali olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez tarafından ilk kez resmen tescil edildi. (…)”