BOLD – Tutukluluğunda 1826 günü geride bırakan ve Gezi Davası’nda hakkında ağırlaştırmış müebbet hapis cezası verilen iş insanı Osman Kavala, cezaevinde olmasının “bir kurgu olduğunu” söyledi.
Kavala, “Gezi parkına giderken yanımda poğaça götürmüş olmam, protestolara maddi kaynak sağlamış olduğumun somut delili olarak iddianamede yer aldı. Sanırım bu mantık dışı kurguya inandırıcılık kazandırmak için benim cezaevinden çıkmamam gerekli görülüyor.” diye konuştu.
1 Kasım 2017’de “Gezi olaylarını finanse etme” suçlamasıyla tutuklan Kavala, Halk TV’den İpek Özbey, Fikret Bila ve Barış Pehlivan’ın sorularını yanıtladı.
Kavala’ya sorulan sorulardan bir tanesi de “Sizi hapiste tutarak İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 18’inci maddesi ihlal edildi… Onlarca diplomatik kriz oluştu. Sizce iktidar bunları neden göze alıyor? Sizi içeride tutmanın kime, nasıl bir mesajı var?” oldu.
İNANDIRICILIK KAZANDIRMAK İÇİN ÇIKMAMAM GEREKİYOR
Kavala, soruya şu cevabı verdi: “Gezi davasının son perdesinde görüldüğü gibi, amaçlanan, seçilmiş birkaç kişiyi ağır cezalarla mahkum ederek iktidara karşı kitlesel protestolara katılanlara caydırıcı bir mesaj vermekti… Mantık dışı iddiaya dayanak olabilecek hiçbir delil, somut bilgi olmadığından Soros’un ismi kullanılarak bir kurgu oluşturuldu. İsmi kullanılarak diyorum, zira yargı sürecinin hiçbir aşamasında Soros şüpheliler listesine eklenmedi, tanık olarak dahi ifade vermesi talep edilmedi… Gezi parkına giderken yanımda poğaça götürmüş olmam, protestolara maddi kaynak sağlamış olduğumun somut delili olarak iddianamede yer aldı. Sanırım bu mantık dışı kurguya inandırıcılık kazandırmak için benim cezaevinden çıkmamam gerekli görülüyor. Cumhurbaşkanı birkaç defa cezaevinde olmamı suçluluğumun kanıtı olarak ifade etti. Malum, dış güçlerin hükümete karşı faaliyetler sürdürdüğüne dair siyasi propaganda sadece Gezi’yi itibarsızlaştırmak için değil, ekonomide kötüleşmeyi açıklamak, muhalefeti yerli ve milli olamamakla suçlamak için de kullanılıyor. Sanırım aynı zamanda ‘Biz faaliyetlerini sakıncalı bulduğumuz kişileri cezaevinde tutarız, AİHM kararları ve dışarıdan müdahaleler bunu engelleyemez’ şeklinde bir mesaj da veriliyor… “
YENİ BİR SİYASİ İRADE ÖZGÜRLÜĞÜN YOLUNU AÇAR
Osman Kavala, “Kemal Kılıçdaroğlu iktidara geldikleri zaman sizin özgürlüğünüze kavuşacağınızı söylüyor. Aksi durumda, yani iktidar tekrar kazanırsa akıbetinize dair tahmininiz nedir?” şeklindeki soruya ise şu cevabı verdi: “Gezi davasında, benzer davalarda yargı mensupları bazen siyasi baskıdan çekindikleri için, bazen de yaptıklarından dolayı korunacaklarını bildiklerinden bu kadar rahatlıkla hukuk ilkelerini çiğneyebiliyorlar. Ülkemizde hukuk devletinin tesis edilmesi konusunda kararlı bir siyasi irade iktidara geldiğinde, yargıdaki iklimin hemen değişeceğine, sadece benim değil, cezaevinde hukuksuz olarak bulunan binlerce yurttaşımızın özgürlüklerine kavuşmalarının önünün açılacağına inanıyorum. İktidar bloğu seçimleri kazanırsa ve Yargıtay üzerinde ağır bir baskı oluşturulursa cezaevinde kalışım uzayabilir. Ancak hayatımın sonuna kadar burada kalacağımı sanmıyorum, aydınlık günleri göreceğimi tahmin ediyorum.
Kavala, cezaevinden çıkarsa yapmak istediği şeyleri ise şöyle aktardı: “Cezaevinde uzun süre kalınca kapalı bir yerde yaşamaya alışıyorsun. Çıktıktan sonra evimde, eşimle, dışarı çıkmadan birkaç yıl yaşayabilirim gibi hissediyorum! Ama, tabii, dostlarımı, çalışma arkadaşlarımı da çok özledim. İlk yapacağım, o zaman hala hayatta olacağını ümit ediyorum, annemi görmek olacak. Gezi parkı onun evine çok yakın. Sonra oraya gidip ağaçları seyrederim herhalde.”