BERK YILDIRIM | BOLD
Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki AKP heyetinin, anayasa değişikliğine destek istemek için HDP’ye yaptığı ziyaret siyasetin bir numaralı gündem maddesi oldu. Cumhur İttifakı, hem Kürt seçmenin sempatisini yeniden kazanmaya çalışıyor hem de PKK lideri Abdullah Öcalan’ı ‘özgürlüğüne kavuşturacak bir yolun taşlarını döşüyor. Nitekim, Vatan Partisi’nde de siyaset yapan eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin AKP-HDP buluşmasıyla ilgili olarak, ‘Yeni bir çözüm süreci olarak görüyorum. Öcalan için adada bir ev ya da dışarıda ev hapsi gündeme gelebilir’ diyor.
ERDOĞAN’IN ESAS AMACI…
Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki AKP heyetinin, anayasa değişikliğine destek istemek için HDP’ye yaptığı ziyaret siyasetin bir numaralı gündem maddesi oldu. HDP’ye açılan kapatma davası devam ederken, Cumhur İttifakı her fırsatta HDP’yi PKK ile eş tutarken, bu ziyaret kafalarda soru işaretleri yarattı. HDP’ye en ağır hakaretleri eden MHP lideri Devlet Bahçeli görüşmeyi ‘olağan’ bulurken, rejimin Tayyip Erdoğan ve Bahçeli ile birlikte kurucu unsurları arasında yer alan Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek’ten mahcup bir itiraz geldi. Perinçek, ‘HDP’yle anayasa yapılmaz, yıkılır’ dedi. AKP-HDP yakınlaşmasının, seçim sath-ı mailine girilen döneme denk gelmesi, yeni bir çözüm sürecinden ziyade, Cumhur İttifakı’ndan uzaklaşan Kürt seçmenin sempatisini yeniden kazanmak için yapılan bir hamle olarak yorumlanabilir. Fakat diğer taraftan büyük resme bakıldığında, PKK lideri Abdullah Öcalan’ı ‘özgürlüğüne kavuşturacak bir yolun taşlarının döşendiği görülüyor. Nitekim, Vatan Partisi’nde de siyaset yapan eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, ziyareti değerlendirirken, ‘AK Parti’nin HDP ziyareti, Bahçeli’nin açıklamalarına bakıldığında sanki bir yumuşamaya gelindiğini gösteriyor. Yeni bir çözüm süreci olarak görüyorum. Öcalan için adada bir ev ya da dışarıda ev hapsi gündeme gelebilir’ dedi.
ERDOĞAN, ÖCALAN’I NASIL KULLANIYOR?
Erdoğan, ilkelerden ziyade gerçeklerle ilgilenen, Makyavelli’ye rahmet okutacak kadar pragmatist bir siyasetçi. 2019’da yenilenen İstanbul seçimleri öncesinde, Ekrem İmamoğlu karşısında ‘ilk raund’u kaybeden Binali Yıldırım’ı Diyarbakır’a gönderdi. Yıldırım burada, meclisin kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk tarafından davet edilenler arasında Kürdistan mebusunun da olduğunu dile getirdi. Hemen ardından MİT’e yakınlığıyla bilinen akademisyen Ali Kemal Özcan, apar topar İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüştürüldü. Özcan, İmralı’dan mektupla döndü. Öcalan mektupta, HDP tabanına tarafsız kalmaları yani İmamoğlu’nu desteklememeleri çağrısında bulunuyordu. Bu da yetmedi. Seçime sayılı günler kala bu kez kırmızı bültenle aranan, PKK liderinin kardeşi Osman Öcalan TRT Kurdi kanalına çıkarıldı, CHP ve İmamoğlu aleyhine açıklamalar yaptı. Son HDP ziyaretini ‘olağan’ bulan Bahçeli, o dönemde Öcalan kardeşlerin açıklamalarına da destek olmuştu. Fakat bu hamleler sonuç vermedi, Kürt seçmen İmamoğlu’nun arkasında durunca, AKP İstanbul’da tarihî bir yenilgi aldı. Erdoğan bu süreçte, ‘Öcalan’la aynı çizgide olmadığı’ için Selahattin Demirtaş’ı bir kenara not etti. Zaten daha sonra da o meşhur açıklamasını yaptı: ‘Edirne’deki (Demirtaş) en büyük hesabı İmralı’dakine (Öcalan) verecek’.
“YUMUŞAK GEÇİŞ OLABİLİR”
Selahattin Demirtaş her ne kadar Abdullah Öcalan’ın ‘liderliği’ne olan sadakatini pek çok kez dile getirse de, hem İmralı, hem Kandil, hem de HDP’de bir kanat Demirtaş’ın demokratik çıkışlarından rahatsız. HDP’de bazı isimler, hapishanedeki Demirtaş’ı adeta yokluğa mahkûm etmeye çalışırken, Cumhur İttifakı da Öcalan’ın Kürt seçmen üzerindeki etkisinin devam edebilmesi için ‘Selo’yu oyun dışında bırakmak istiyor. Zaten Abdullah Öcalan ve Osman Öcalan’a destek vermekten çekinmeyen Bahçeli’nin, mevzu bahis Demirtaş olunca ağzını açıp gözünü yummasının sebebi de bu. Yeni ihdas edilen rejim, kısa vadede Kürt oylarını geri kazanmaya çalışırken, orta vadede hem çözüm sürecini devam ettirmek hem Demirtaş’ı denklemin dışına itmek için asıl hamlesinin hazırlıklarını yapıyor: Öcalan’ı kurtarmak. Ergenekon davasından hapis yatan eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Pekin, yeni bir çözüm sürecinin başlayabileceğini, bu kez MHP’nin de işin içinde yer alacağını kaydediyor. Pekin, AKP’nin HDP ziyaretini şöyle değerlendiriyor: ‘Yeni bir çözüm süreci olarak görüyorum. Bu sürece bu kez MHP’nin dahil olması süreci başarılı kılabilir. Öcalan ile görüşmeler devam ediyordur. Büyük ihtimalle yakın zamanda Öcalan’ın bazı mesajları ile karşılaşabiliriz. Kandil devre dışı bıraktırılabilir, daha yumuşak bir geçiş olabilir. Öcalan için ‘adada bir ev mi yoksa dışarıda bir ev hapsi mi’ sorusu gündeme gelebilir. Eğer bunu yapmazlarsa Demirtaş’ı da engelleyemezler. Onun da etkisini kırmaya çalışıyorlar. Ve Öcalan’ın devreye girmesi gerekiyor.”
Doğu Perinçek’in de Öcalan’ın ön plâna çıkarılmasına verdiği desteği hatırlatmakta fayda var.
OYUN BAŞARILI OLUR MU?
İstanbul seçimleri için, Erdoğan ve Bahçeli’nin Öcalan kardeşler üzerinden kurdukları strateji, Kürt seçmenin iradesine çarptı. Cumhur ittifakı en azından akrabalık bağlarının, muhafazakârlık ve dindarlığın daha baskın olduğu Doğu ve Güneydoğu’da, kaybettiği seçmen kitlesini geri kazanabileceğini düşünüyor. Batı’da yaşayan ve seküler yaşam tarzını benimseyen Kürt seçmenin, oy pusulasında mührü Cumhur İttifakı’na vurması ise pek olası gözükmüyor. Anketler Millet İttifakını bir adım önde gösterirken, Cumhur İttifakı’nın Kürt seçmene olan ihtiyacı günden güne artıyor. Son hamle de boşa düşerse, çanlar rejim için çalmaya başlayacak.