TANER DEMİR I BOLD ANALİZ
Döviz satışlarıyla doları 18.60 liraya sabitleyen Saray Hükumeti yol ayrımına geldi. Ya dolara baskı devam edecek, ya da ihracatçının talebi doğrultusunda 20,64 lira seviyesine çıkmasına izin verilecek.
DOLAR KURUNA MÜDAHALENİN BEDELİ AĞIR OLDU
AKP Hükumetinin Covid-19 sonrası Türkiye’yi Avrupa’nın ucuz üretim merkezi yapma girişiminde ciddi kriz yaşanıyor. Merkez Bankası verilerine göre cari denge eylülde 2,97 milyar dolar açık verdi. Eylül açığındaki artışta 8,1 milyar dolarlık dış ticaret açığı etkili oldu. TÜİK’in revizyonuyla cari açıktaki 4,56 milyar dolar seyahat gelirlerine kaydedilmesine rağmen 12 aylık cari açık 39 milyar 164 milyon dolara yükseldi. Bu rakamın da dahil edilmesi halinde cari açık 45 milyar dolar seviyesine çıkacaktı.
İHRACATÇI ENFLASYON ORANINDA KUR ARTIŞI BEKLİYOR
Otomotivden sonra Türkiye’nin en önemli ihracat kalemi hazır giyimde ciddi kriz yaşanıyor. İhracat yapamayan sektörde üretim çarklarının ciddi şekilde yavaşladığını Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe açıkladı. Türkiye’nin son 2-3 yılda üretim ve ihracat alanında iyi bir mesafe kaydettiğini aktaran Gültepe, gelinen noktada işsizliği arttıran krizi özetledi: “Enflasyon dikkate alındığında kurun bu seviyelerde olmaması gerekiyor. Kurun enflasyon oranında artması gerekiyor. Kurun üreticilere destek çıkması gerekiyor. Aylık enflasyon yüzde 2 ise kurun da o seviyede artması gerekiyor. Hazır giyim sektöründen biri olarak şunu söyleyeyim, Türkiye’de birçok yatırım yapıldı. Çarkların dönmesi lazım, dünyaya satış yapmamız gerekiyor.”
BÜYÜME VE İHRACAT İÇİN DOLAR YÜZDE 11 ARTMALI
İngiliz banka Barclays de makro ekonomik göstergeler açısından Türkiye ekonomisini bekleyen cari açık krizinin dolardaki yükselişle önlenebileceğini raporladı. Barclays Döviz Stratejisti Marek Raczko, Türk lirasına ilişkin analizinde, Türk lirasının son dönemde istikrarlı bir seyir izlediğini, fakat bu seyri sürdürülebilir görmediklerini belirtti. Yüksek enflasyon ortamında, reel efektif döviz kurunu tarihi trendlerinde tutabilmek için Türk lirasının yıl sonuna kadar yüzde 11 değer kaybetmesi gerektiğinin altını çizdi.
CARİ AÇIK İÇİN EK TEDBİRLER GEREKİYOR
Türk ekonomisinin daha rekabetçi olması için cari açığın azaltılması gerektiğine vurgu yapan ekonomistler, cari açığı 1 puan indirmek için TL’de yüzde 2’lik değer kaybı gerektiğine vurgu yapıyor. Erdoğan’ın ekonomi modeliyle ortaya çıkan yapısal sorunların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerini eksiye düşürdüğü, Türkiye’nin negatif reel faiziyle cari açığın finanse edilemeyeceğine dikkat çekiyor.
HERŞEY 2023 SEÇİMLERİ İÇİN
2023 seçimleri öncesi ihracatın düşmesi üretimin azalması anlamına geliyor. Bunun da işsizliği arttırmasından korkan Saray yönetimi, çarkların dönmesi için 18.60 lira seviyesinde tuttuğu doları bırakması gerekiyor. Doları bıraktığında ise Kur Korumalı Mevduat sisteminde (KKM) parası olanlara Hazine ve Merkez Bankası’nın ödediği 155 milyar liralık kur farkının 250 milyar liraya fırlamasından endişe ediliyor. Ekonomide ‘Doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor’ hali yaşanıyor.
DOLARI FRENLESE İŞSİZLİK ARTIYOR, KURU YÜKSELTSE HAZİNE AÇIK VERİYOR
Özetle Erdoğan’ın ekonomi modeli 1 yıl geçmeden çıkmaza girdi. Ya doları frenlenmeye devam ederek ihracatın düşmesine, işsizliğin artmasına göz yumulacak. Ya da ihracatçının istediği 20.64 liraya çıkmasına izin verilecek. Bu durumda da Hazine’nin açığı katlanacak. Merkez’in eksi 52 milyar dolarlık net rezervi daha da eriyecek.