BOLD – İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ramotoloji bölümünde aldığı eğitimi bitirmesine 6 ay kala görevinden atılan KHK’lı doktor Fatih Keleşoğlu, nasıl ihraç edildiğini, hangi delilsiz suçlamalarla 46 ay hapis yattığını gazeteci Sevgi Akarçeşme‘nin Youtube kanalında anlattı.
Hem hapisteyken hem de tahliye edildikten sonra hukuk mücadelesine devam eden Keleşoğlu, “Bana tebliğ edilen iddianame Atilla Taş’ın iddianamesiydi. Yargılama bitene ve hüküm açıklanana kadar kendi iddianamemi okumadım. Yargıtay’a, AYM’ye bunu defalarca bildirmeme rağmen onlar da bu konuda hiçbir şey yapmadılar. Zaten deliller mahkemeye gelmedi. Hiçbir belge gelmedi. Hukuka hiçbir inancım kalmadığı için avukat da tutmadım.” dedi.
İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLEN İBRAHİM HALİL ÖZYAVUZ VE İLYAS KAYA’YI TUS’A HAZIRLADI
Fatih Keleşoğlu, tıpkı diğer meslektaşları gibi idealleri olan bir doktor, başarılı, zeki, çalışkan bir akademisyendi. Tutuklandıktan sonra işkenceyle öldürülen İbrahim Halil Özyavuz‘un TUS’ta 3. olmasında katkısı büyük. İbrahim Halil Özyavuz, Fatih Keleşoğlu ve AKP MKYK Üyesi Fatma Betül Sayan Kaya’nın doktor eşi İlyas Kaya, üçü arkadaştılar. Keleşoğlu hem Özyavuz’u hem İlyas Kaya’yı TUS’a hazırladı. Özyavuz sınavda üçüncü, Kaya da 15. oldu.
“CEZAEVİNDE İNTİHAR ETTİĞİ İDDİA EDİLEN İBRAHİM’İN ADLİ TIP RAPORU NEDEN 1,5 YIL SONRA ÇIKTI?”
15 Temmuz’dan sonra İbrahim Halil Özyavuz ve Keleşoğlu, ByLock kullandıkları iddiasıyla tutuklandılar. Özyavuz, ifade sırasında kendisine ByLock’u İlyas Kaya’ın yüklendiğini söylediği için darp edildi ve kafasına aldığı ölümcül darbelerden sonra öldü ama ölüm nedeni resmi kayıtlara intihar olarak yazıldı. Arkadaşı İbrahim Halil Özyavuz’un Adli Tıp raporunun 1,5 yıl sonra çıktığını söyleyen Keleşoğlu, “Madem İbrahim intihar etti, adli tıp raporu neden hemen çıkmadı. Neyi saklıyorlar?” diye konuştu.
“İLK DÖNEMDE HAKLARIMIZI BİLMİYORDUK”
Hiçbir adli ve idari işlem yapılmadan 1 Eylül 2016’da çıkarılan 672 sayılı KHK ile İstanbul Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edilen ve 16 Ocak 2017’de tutuklanan Keleşoğlu, hapisten çıkana kadar hukuk mücadelesi verdi, Anayasa Mahkemesi’ne 50, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne 24 dilekçe gönderdi.
İlk tutuklandığı dönemde haklarını bilmediğini söyleyen Keleşoğlu, “9 Aralık 2016’da evime polisler geldi. O sırada evde olmadığım için eşimi tehdit ettiler. Sonra gidip kendim ifade verdim. 8 gün gözaltında kaldım. Ne eşimle ne üç çocuğumla görüştürdüler. Bir ay sonra imza günlerin değişti diye beni karakola çağırarak tekrar gözaltına aldılar ve tutuklandım. İlk dönemlerde haklarımızı bilmiyorduk.” dedi.
” DELİLLER MAHKEMEYE GETİRİLMEDİ”
Keleşoğlu şöyle devam etti: “16 Ocak 2017’de tutuklandım. ByLock kullandığım iddia edildi. Oysa böyle bir şey yoktu. Tüketici mahkemesine iphone’a ByLock yüklenir mi yüklenemez mi diye tescil davası açtım. Beş yıl olmasına rağmen hala o mahkeme de devam ediyor. Zaten yüklenseydi, o mahkeme ilk celsede biterdi. Arkadaşların beni çok uyardı, yapma etme diye uyarıldım. ByLock kullandığına dair deliller mahkemeye bile getirilmedi.”