TANER DEMİR I BOLD ANALİZ
Şarkıcı Yalın’ın yıllar önce yazdığı ‘Sahte Sahte, Her şey sahte’ sözleri bugünün Türkiye’sini anlatıyor. Nereye el atsanız bir sahtelik karşınıza çıkıveriyor. Zira Türkiye, 2017 referandumunda mühürsüz 1,5 milyon oyla bütün yetkileri ‘tek adama’ vererek gerçeklikten koptu. Erdoğan’ın mühürsüz oylarla kıl payı kazanılan Türk tipi başkanlık için ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ dediği günden beri her şey sahte.
İNGİLİZ MEDYASI SAHTE DOKTORA ŞAŞIRDI
AKP Türkiye’sinde gerçeğin yerine sahtenin konduğu alanlardan birisi de sağlık oldu. Tekirdağ’daki ‘sahte doktor’ skandalı uluslararası kamuoyunda gündem olurken, bir sahte doktor haberi de Erzincan’dan geldi. Kendini çocuk doktoru olarak tanıtan Osman Ç’nin doktor olmadığı anlaşıldı. Türkiye’deki sahteliğe şaşıran İngiltere’nin çok okunan tabloid gazeteleri, sahte doktor Ayşe Özkiraz ile ilgili haberini “Yakalanmadan önce sahte doktor 1 yıl boyunca hastanede çalışmış” başlığıyla aktardı.
7 BİN 500 DOKTOR AVRUPA’YA GİTTİ, 2 BİN 500 HEKİM DE SIRADA
Sahte doktor furyasının sebebini İngiliz medyası belki bilmez ama Türkiye’de yaşayan herkes biliyor. Binlerce gerçek doktor KHK ile ihraç edilip cezaevlerine dolduruldu. Aileleri açlığa mahkum edildi. Meslektaşları gibi tutuklanmaktan korkan 7 bin 500 hekim Avrupa’nın yolunu tuttu. Türk Tabipleri Birliği verilerine göre bu yıl 2 bin 500 doktor daha yurt dışında çalışmak için gerekli olan ‘İyi Hal Belgesi’ aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Doktorlar giderse gitsinler” deyince meydan sahte doktorlara kaldı.
DİNDAR GENÇLİK YERİNE SAHTE GENÇLİK
Sahte doktorlarla kendini kusan Saray gerçekliği, toplumun her yerine sirayet etti. ‘Dindar nesil yetiştireceğiz’ diye yola koyulan Erdoğan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in tabiriyle, “Pudra şekeri çeken gençlik yarattı”. AKP iktidarının nimetlerinden yararlanmak için komisyonculuk yapan, lüks arabalara binen, kirli sakallı, tuhaf tıraşlı gençler ortalığı sardı. Bunlar aynı zamanda sahte hesaplarla sosyal medya üzerinden Aktrollük yaparak muhaliflere ağır hakaretler eden bir kitle. AKP sahteliğinin dijitalleşmiş hali.
İPEK VE BOYDAK’LARA ÇÖKÜLDÜ, SAHTE ZENGİNLERE YER AÇILDI
Sahte gençlik belasını Türkiye’nin başına saran Erdoğan ve ekibi, devlet ihaleleriyle sahte zenginler de çıkarttı. Tamamen devletin kaynaklarıyla köprü, otoyol, hastane yapan yandaş iş adamları, vatandaşın vergileriyle paralarına para katarken, sahte raporlarla Akın İpek ve Hacı Boydak’ların öz sermayeyle büyüttükleri şirketlerine çöküldü. Anadolu sermayesiyle kurulan 99 şirket AKP eliyle gasp edilerek, kasaları sahte yöneticiler tarafından boşaltıldı.
SAHTE ADALET BERAAT VE CEZA DAĞITIYOR
Hakimin rüşvet aldığı, savcının uyuşturucu baronu, polisin kurye olduğu adalet mekanizması ise Saray’ın elinde sopaya dönüştü. Erdoğan’ın şeytanlaştırdığı HDP ve yöneticileri sahte yargı kararlarıyla cezaevlerine dolduruldu. Sahte gerekçelerle Gülen Hareketi mensupları çocuk, yaşlı, hasta demeden kitlesel tutuklamalara maruz kaldı. Hukukun geçerli olmadığı Adalet Sarayları, AKP ve MHP’ye yakın isimlere beraatlar dağıtırken, bu iki partiye karşı olan herkese cezalar kesiyor. Mafya lideri Alaattin Çakıcı ve Kürşad Yılmaz gibi isimler dışarıda geziyor, Erdoğan’ı eleştiren din adamı Alparslan Kuytul cezaevinde tutuluyor.
SAHTELİĞİN BAŞLANGIÇ NOKTASI
Ne de olsa her şey sahte. Tıpkı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gerçek diplomasının ortaya konulamadığı gibi…. 1.100 odalı Saray’ın imar ruhsatı gibi…Markalı ambalajlara sahte deterjan doldurmak gibi…