BOLD – Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayının, seçimden önce kamuoyuna, anayasa değişikliğine kadar Türkiye’yi masada yer alan siyasi partilerin genel başkanları ile “istişare ile yöneteceği” taahhüdünde bulunacağını açıkladı.
Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’ya konuşan Karamollaoğlu, Altılı Masa’nın yol haritası ve bir sonraki toplantı gündemine ilişkin bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Temel Karamollaoğlu, Altılı Masa’daki partilerin genel başkanların içinde yer alacağı “Eşgüdüm Kurulu” olarak isimlendirilebilecek bir yapı oluşturulacağını, bir sonraki toplantıda bunu kamuoyuna da açıklayacaklarını söyledi. Muhalefetin adayının Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde nasıl çalışacağı sorulan Karamollaoğlu, “İstişareyle. O kadar.” dedi.
Karamollaoğlu, şöyle devam etti: “Yani biz bu değişikliği süratle devreye alacağız. Çünkü anayasa değişmeden sistemi değiştirmek mümkün değil. Anayasa’nın nasıl değişeceğini de biz kendi teklifimizle ortaya koymuş olduk. Onun için ilk günden itibaren ne yapacağımızı, cumhurbaşkanının nasıl çalışacağını, yani burada istişare en önemli konu. Yani cumhurbaşkanı, bütün siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacak. Yine bir Bakanlar Kurulu oluşacak.”
CUMHURBAŞKANI, BAKANLARI GENEL BAŞKANLARLA BELİRLEYECEK
Karamollaoğlu, bakanların nasıl belirleneceğini ise şöyle açıkladı: “Birlikte. Evet bu konuda herhangi bir paylaşım yapılmadı. Vardığımız şey şu; seçim neticesine göre cumhurbaşkanı parti genel başkanlarıyla görüşerek, bakanları onlardan bilgilerle belirleyecek. Ama o bakanlar da bir istişare mekanizmasının içinde karar alacaklar. Çünkü aslında karar alma yetkileri yok şu anda. O karar, cumhurbaşkanı tarafından benimsenirse bir mana ifade ediyor. İmzayı cumhurbaşkanı atacak.”
EŞGÜDÜM KURULU OLABİLİR
SP Genel Başkanı, şunları söyledi: “Bir yol haritası dediğimiz bu; yani biz Türkiye’yi seçime kadar ve seçimden sonra nasıl yöneteceğiz? Biz şu konuda kararlıyız; birlikte yöneteceğiz. Aynen koalisyonlarda olduğu gibi yöneteceğiz. Ancak, birlikte yöneteceğiz de cumhurbaşkanı anayasa değişmediği için layüsel. Tabii nasıl olacak? Cumhurbaşkanı seçiminden önce, cumhurbaşkanı adayı, siyasi parti genel başkanları ile birlikte. ‘Ben bundan sonra, bu değişiklik sağlanana kadar siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek Türkiye’yi yöneteceğim’. Bu taahhütte bulunacak, o kadar. Burada iş geliyor, mesela bazen şunu söylüyorlar, ‘parti genel başkanları cumhurbaşkanı yardımcısı olsun…’ Mesela CHP öyle diyor… Olamaz ki, mesela milletvekiliyse milletvekilliği düşer. Ama genel başkanlar milletvekili olmasın, diyorlar… Niye olmasın? Biz eğer belli bir süre Türkiye’yi yöneteceksek, bu koalisyon diyelim, genel başkanların Meclis dışında kalması niye gerekli? Mühim olanı bu istişare mekanizmasının adı nasıl konulacak? Siz buna cumhurbaşkanı yardımcılığı derseniz, milletvekillikleri otomatikman düşer. Ama cumhurbaşkanı kendiliğinden, “siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacağım” derse kimsenin yapacağı bir şey yok. Bir makam tarif edilmiyor ki. Şimdi öyle bir kurul var, ama şu anda o kurulların hiçbir etkinliği yok. Halbuki, cumhurbaşkanı taahhüt edecek, genel başkanlar da bunu benimseyecek. Mesela buna teklif olarak “Eşgüdüm” de denilebilir. Eşgüdüm kurulu…O kadar. Eğer cumhurbaşkanı istişare ederek karar almaya razıysa, bunu benimsedim, böyle çalışacağım diye kamuoyuna deklare etmesi bir taahhüttür. Cumhurbaşkanlığı makamına gelecek kişinin de bu taahhüdüne güvenilir.”