TANER DEMİR I BOLD ANALİZ
Cumhur İttifakı, 2023 seçimleri için bastığı gaz pedalından ayağını çekmiyor. AKP ve MHP oylarını en fazla düşüren hayat pahalılığında ‘cambaza bak’ taktiği uygulanıyor. Üç harfliler diye BİM, ŞOK ve A101’i hedefe koyan Cumhur İttifakı, algı operasyonunu sahadaki elemanlarıyla hayata geçirmeyi başardı. Erdoğan ve Bahçeli’nin kontrollü olarak çıkardığı krizde Anayasal güvence altındaki yatırım hürriyeti bir kez daha ayaklar altına alındı. Bütün dünya Türkiye’de devlet otoritesinin yok edildiğini canlı canlı izledi.
SIRA, 900 ŞİRKETE EL KOYULURKEN SEVİNENLERE GELDİ
Anayasal güvence altındaki ‘teşebbüs hürriyeti’ 2014 yılından itibaren Gülen Hareketine yakın oldukları iddiasıyla 900 şirkete el konulduğunda Türkiye’de bitmişti. O günlerde tek kelime etmeyen BİM, ŞOK ve A101 yöneticileri piyasanın kendilerine kaldığını düşünüp ellerini avuşturmuştu. Sağduyulu hukukçu ve ekonomistlerin, “Bir gün bu hukuksuzluk bütün şirketleri vuracak. Sermayeye el konulacak” açıklamalarına milyonlar kulaklarını tıkamıştı. Şimdi otoriterlikten nasibini alma sırası, Erdoğan’a hizmet etmeyen bütün şirketlere geldi. Market kriziyle Koç, Sabancı gibi büyük şirketlere gözdağı veren Erdoğan ve ekibi, istediklerinde malları nasıl yağmalatacaklarının provasını yaptı.
BİM YÖNETİCİSİ GALİP AYKAÇ’IN AÇIKLAMASI DANIŞIKLI DÖVÜŞ MÜ?
Market krizinde, Erdoğan’ın yakın arkadaşı Mustafa Latif Topbaş’ın sahibi olduğu BİM’in öne atılması dikkatlerden kaçmadı. BİM Yöneticisi Galip Aykaç’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hedef alması tansiyonu yükseltti. İşte tam bu noktada ‘danışıklı dövüş’ iddiaları Altılı Masa ve çevresinde konuşulmaya başladı. Bahçeli’nin iki cümlesiyle en önemli adamlarından Mahir Ünal’ı Grup Başkanvekilliğinden alan Erdoğan’dan izinsiz BİM Yöneticisi Aykaç’ın konuşamayacağı masaya yatırıldı. Aykaç’ın açıklamaları sonrası mafya lideri Kürşad Yılmaz’ın devreye girmesi, marketlerin camlarının taşlanması, Ağrı’da 5 mağazanın mühürlenmesiyle Aykaç görevini yerine getirmiş oldu.
Bir dönem AKP’nin Tarım Bakanı yapacağı kadar sadık ismi Aykaç, ortalığı karıştırdıktan sonra Bahçeli’den özür dileyip Gıda Perakendecileri Derneği’nden istifa etti. Danışıklı operasyonu hisseden Yıldız Holding sahibi Murat Ülker’in, durup dururken krizi büyüten Galip Aykaç’a yönelik eleştirilerini ve istifa çağrısını bu çerçevede okumakta yarar var.
DEVLET ORTADA YOK: ERENKÖY CEMAATİ, PELİKANCILAR, MAFYA, ODA BAŞKANLARI
Cumhuriyet gazetesi tartışmayı BİM’in sahiplerinin etkili olduğu Erenköy Cemaati’ne getirmek için üst üste yazılar kaleme aldı. İşin içine 2019 yılında Erdoğan’dan fırça yiyen Pelikancılar’ın BİM’den intikam almak istemesi dahil edildi. O kadar ileriye gidildi ki esnaf ve girişimciyi korumakla görevli oda başkanları bile şirket sahiplerini tehdit etti. Boykot çağrılarıyla video üstüne video çeken AKP’liler, vatandaşları mahalle bakkalına yönlendirdi. Bir paket sütü zincir marketlere göre en az 7 lira zamla alan AKP’li ve MHP’liler, farkında olmadan enflasyonun sorumlusunun üç harfliler değil, Cumhur İttifakı ve Saray Hükumeti olduğunu deşifre etmiş oldu.
BİR BARDAK ÇAYI 21 LİRAYA SATAN BİLAL ERDOĞAN’IN DÜKKANI DA TAŞLANIR MI?
Erdoğan ve Bahçeli eliyle senaryosu yazılan ve teşkilatların oynadığı market krizi, seçim kazanmak uğruna neler yapılabileceğini bütün Türkiye’ye bir kez daha gösterdi. Ancak oscar ödülüne aday gösterilecek filmin ciddi riskler barındırdığını hatırlatmak gerek. Bu mantığa göre, İstanbul Havalimanında Çay Saati isimli dükkan işleten Bilal Erdoğan ve Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın yaptığı zamlar da enflasyonu tetikliyor. Erdoğan’ların işletmesinde mayıs ayında 39 TL’ye satılan peynirli salatanın fiyatına yüzde 66 zam yapıldı. Ürünün güncel satış fiyatı 65 TL’ye ulaştı. Çaydaki fiyat artışı ise yüzde 38 oldu. İnce belli bardaktaki çayın fiyatı 15.75 TL’den 21 TL’ye çıktı.
İstanbul Fatih’teki Çay Saati şubesi ise Türk kahvesinin mayıs ayında 29.75 TL olan fiyatı yüzde 41 zamla 42 TL’ye çıktı. Teneke kutu kola ise mayıs ayı sonunda 39 TL’ye satılıyordu. Bu ürüne de yüzde 35.89 zam geldi ve güncel fiyatı 53 TL oldu. İnsan sormadan edemiyor: Bir gün kafası bozulan halk, enflasyonu yükseltiyor diye Bilal Erdoğan’ın dükkanını taşlarsa ne olacak?
ENFLASYON DÜŞSE BİLE FİYATLAR İNMEZ
AKP Hükumeti, Erdoğan’a yakın işadamlarına verdiği ihalelerde de yüzde 300 enflasyon uyguluyor. Kimse 1 milyar liralık Diyarbakır Şehir Hastanesi ihalesini 4 milyar liraya yükselten Saray Hükumetine, ‘enflasyonu yükseltiyorsunuz’ demiyor. Zamların sorumlusu kendisi olan Erdoğan ve politikaları, market operasyonlarıyla göz boyayarak oy toplayacak. TÜİK rakamlarına göre baz etkisiyle daha da düşecek olan enflasyona rağmen fiyatların gerilemeyeceğini en iyi bilen Erdoğan ve ekibi, üç harfli market operasyonunu bu yüzden devreye soktu.
Tıpkı 2018 ve 2019 seçimleri öncesi 5 liraya çıkan patates ve soğanın fiyatını Tanzim marketlerle çözme numarası yaptığı gibi… Seçim öncesi ucuza patates soğan satıyoruz diye çürük çarık ürünü halka satarak algı operasyonu yapan AKP, seçim sonrasında patates ve soğanın fiyatının 30 liralara fırlamasına ses çıkarmadı.
Laaaan😂😂😂 pic.twitter.com/soIi1wBRPa
— TÜRKİYE GERÇEKLERİ (@MstSelanik) December 4, 2022