TANER DEMİR | BOLD
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na YSK üyelerine hakaretten verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı 2023 seçim senaryolarını alt üst etti. Saraçhane’de oluşan rüzgar, Cumhurbaşkanlığı Saray’ında kurulan neo ittihatçı bloğa karşı demokrasi özlemiyle yanıp tutuşanların birlikte hareket etmesi halinde ortaya çıkaracağı gücü gösterdi.
MORAL ÜSTÜNLÜK YENİDEN MİLLET İTTİFAKINA GEÇTİ
Ekonomik krizle kaybettiği moral üstünlüğünü son 6 ayda geri alan Erdoğan rejimi, Saraçhane’deki sinerjiyle yeniden panikledi. Saraçhane’de toplanan yüzbinleri görmezden gelen Doğu Perinçek destekli Cumhur İttifakı, Altılı Masa içindeki çatlaklara sızmak için her yolu denedi. Saray kanadı, düne kadar ağza alınmayacak hakaretler savurdukları Kılıçdaroğlu’na darbe yapıldığını söylemekten geri durmadı. Zira Erdoğan’a karşı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasını isteyen Erdoğan ve aveneleri ‘Kemal pabucu yarım aday ol da oynayalım’ sloganını çoktan beri tekrar edip duruyor. Sadece bu bile kritik seçimler öncesi moral üstünlüğün yeniden Millet İttifakı’na geçtiğini gösteriyor.
HAK-HUKUK-ADALET TALEBİ GERİ DÖNDÜ
Cumhur İttifakı’nın İmamoğlu kararı üzerinden kurduğu ‘fitne’ tuzaklarına düşmeyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yine liderlik örneği gösterdi. Almanya programını yarıda bırakıp İmamoğlu’na destek çıktı. Cumhur İttifakı’nın parçalama politikası tutmayınca, Kılıçdaroğlu’nun demokrasi tarihine geçen Ankara’dan İstanbul’a ‘Adalet Yürüyüşü’ Saraçhane’de yeniden vücut buldu. Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz sonrası Hak-Hukuk-Adalet sloganlarıyla başlattığı ve yarım kalan demokrasi talebi Saraçhane’den bir kez daha bütün dünyaya haykırıldı.
YENİ KAPI RUHUNA KARŞI SARAÇHANE RÜZGARI
Türkiye siyasetinde büyük mitinglerin seçmen kitleleri üzerinden her zaman etkili olduğunu bilmeyen yoktur. 15 Temmuz sonrası muhalefet partileri, sanatçılar ve sporcuları Yeni Kapı mitingde toplayan Erdoğan, arkasına aldığı rüzgarla Türk tipi başkanlığı getirmiş, demokrasiyi buzdolabına kaldırmıştı. Altılı Masa’nın da Saraçhane’deki enerjiyi 2023 seçimlerine tahvil ederek Türkiye’yi yeniden Hak-Hukuk-Adalet çizgisine çekebilmesi için yeni adımlar atması şart. İlk ve en önemli adım ise Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını açıklaması ve seçmenle buluşturması.
HDP SEÇMENİ VE KHK’LILAR DENKLEME GİRMELİ
20 Aralık 2021 tarihinde yaşanan kur şoku sonrası yaşanan krizde vatandaşın patlama noktasına gelen sabrını sandığa tahvil edemeyen Altılı Masa, Saraçhane’yi es geçmemeli. Çünkü Saraçhane mitingi Altılı Masa’ya Hak-Hukuk-Adalet arayışı çatısı altında demokrasi talep eden herkese yer olduğunu da gösterdi. Muharrem İnce’nin Memleket Partisi, Mustafa Sarıgül’ün Türkiye Değişim Partisi, Hüseyin Baş’ın Bağımsız Türkiye Partisi de Saraçhane’deki buluşmaya destek açıklamaları yaptı. Edirne Cezaevi’ndeki HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş mitinge destek verdi. Saraçhanede peş peşe kurulan o kürsüde HDP seçmenlerinin temsilcileri haksızlığa ve hukuksuzluğa uğradıkları için olmalıydı. Erdoğan rejiminin önceden hazırlanan listelerle kamudan attığı ve açlığa mahkum ettiği 130 binden fazla KHK’lı ve ailesinin mağduriyetleri yüksek sesle dillendirilmeli.
MİLLET İTTİFAKI ERDOĞAN’IN DİLİNİ DEĞİL, DEMOKRASİNİN DİLİNİ KULLANMALI
‘Türkiye 1 kişiden büyüktür’ temasıyla esen Saraçhane rüzgarı ve son iki günde yaşananlar İmamoğlu’nun iki kez İstanbul seçimlerini kazanmasında rol oynayan Kürt seçmene el uzatma vaktinin geldiğini gün yüzüne çıkardı. Millet İttifakı, ‘AKP ve MHP’nin bize oy veren Kürt makbuldür, oy vermeyen teröristir’ sığlığına sıkıştırdığı HDP gerçeğinde yeni aşamaya geçmek zorunda.
Zira İmamoğlu’na ceza veren de, askeri öğrencileri müebbete çaptıran da, HDP’li belediyelere kayyım atayan da Erdoğan yargısı. Erdoğan rejimine karşı Erdoğan’ın diliyle değil, demokrasi ve hukukun birleştirici diliyle mücadele gerekiyor.
Tıpkı Altılı Masa liderlerinden DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın en çok alkış alan “Demirtaş’a yapılan hukuksuzluğu reddediyorum” dediği gibi. Buna benzer konuşmalar 15 Temmuz yargılamaları ve KHK’lılar da dahil edilerek devam ederse Türkiye’ye demokrasi geri döner.
Haksızlığı, hukuksuzluğu reddediyorum! pic.twitter.com/guUx34s7g8
— Ali Babacan (@alibabacan) December 15, 2022