BOLD – Piyasalar 22 Haziran’da Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararına kilitlendi. MB Para Politikası Kurulu’nun AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın izin verdiği ölçüde faiz artışı yapması bekleniyor.
İktisatçı Hayri Kozanoğlu faizde beklenen gelişmeleri, Türkiye ekonomisinin gidişatını değerlendirdi.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre Kozanoğlu, Şimşek’in söz konusu olan politikalarını ‘kemer sıkma politikası’ olarak nitelerken, bu politikaların daha iyi bir geleceğe işaret etmediğini ve insanların yüzünü güldürecek bir gelecek fikrinin görünmediğini belirtti.
“DOLAR KURUNU 20’NİN ALTINDA TUTTULAR”
Kozanoğlu, şunları söyledi: “TÜİK’in genel olarak kamuoyu tarafından yeterince inandırıcı bulunmayan enflasyon rakamlarına göre dahi enflasyon yüzde 35-40 aralığında. Gıda enflasyonu yüzde 55 civarında. Çekirdek enflasyon, manşet enflasyonun daha üzerinde. Buna karşılık politika faizi 8,5 noktasında duruyor.
Aslında bir ekonomide TL’nin getirileri bu kadar düşük olması halinde, dövize daha büyük bir hücum olması beklenirdi. Nitekim, 14 Mayıs daha sonra 28 Mayıs’taki seçimlere kadar AKP’nin ekonomi politikasının bir numaralı unsuru doları 20 liranın altında tutmak oldu. Bunu belli bir noktaya kadar başardılar.
Başaramadıkları noktada da bankaların alım satım farklarının makasını yüzde 10’a kadar yükselterek, döviz alımlarını caydırmaya çalıştılar. Böylelikle Türkiye’de son 20 yıldır görülmeyen Tahtakale’ye, tezgah üstü piyasaya döviz rezervlerinde bir akım oldu. Bir şekilde döviz arz ve talebi para otoritelerinin kontrol alanından çıktı. O nedenle bu faiz oranlarının devam ettirilmesi mümkün değildi.”
“MARKET VE PAZARA YÜKSEK FİYATLAR YANSIYACAK”
Erdoğan’ın seçim öncesi uyguladığı sistemin seçimlerden sonra devam edilemez hale geldiğine işaret eden Kozanoğlu, “Kısa sürede dolar kuru 23,5’u, Euro kuru ise 25’i geçmiş oldu. Bu önümüzdeki dönemde enflasyon olarak aslında ekonomiye geri dönecek.
Bir şekilde bastırılmış enflasyon, fiyat artışları kısa sürede insanların hayatına yansıyacak. Çarşı, pazar, market alışverişlerinde insanlar mal ve hizmetleri çok daha yüksek bir fiyatla almış olacaklar.
Zaten içerisinde mevduat faizleri, piyasa koşullarına uyum sağladı. Merkez Bankası’nın düşük maliyette para enjekte etmesiyle mevduat faizlerinin daha yüksek, kredi faizlerinin daha düşük olmasını bankalar bir süre kaldırabildiler.
Merkez Bankası’nın önümüzdeki toplantısında faizlerin yukarı çekilmesiyle birlikte, ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir şekilde Şimşek’e yol verdiğini açıkladı bugün. O da şu anlama geliyor. ‘Ben yine ‘faiz sebeptir, enflasyon sonuç, faiz nastır’ görüşümde ısrar ediyorum ama Mehmet Şimşek’e bir kredi verdim.’ Bu politikalar tutarsa Erdoğan zaten Cumhurbaşkanı olduğu için, ekonominin başlıca sorumlusu kendisini gördüğü için, o da başarmış olacak.
Eğer Mehmet Şimşek’i başarısız görürse, kendi amaçlarına uygun bir performans ortaya çıkmazsa da geçmişte diğer Hazine Bakanları, ki bir tanesi Berat Albayrak, damadıydı, Merkez Bankası başkanları gibi ona da yol verecek.” dedi.
“EKONOMİNİN BÜTÜN DENGELERİ YABANCI SERMAYEYİ DAVET ÜZERİNE”
Şimşek’in ekonomi politikasının vatandaşa kemer sıkma olarak yansıyacağını kaydeden Kozanoğlu şunları söyledi: “Bilindiği gibi düzenlemelerin en önde gelen amacı sıcak paranın, yabancı sermayenin Türkiye’ye girmesini sağlamak. Döviz kurlarını serbest bırakmak da onların kendilerine uygun gördükleri bir kurdan giriş yapmalarının önünü açmak için düşünülüyor. Çünkü dolar kuru 20’yken, 1 dolarınızla 20 lira alırken, 25 lira olduğu zaman 1 dolarınızla 25 lira alırsınız. Karşınızda da 25-30-40’larda faizler bulursanız TL cinsinden ciddi getiriler sağlarsınız.
Çıkmayı düşündüğünüz zaman ise döviz kuru yerinde kalmışsa ve az oynamışsa kendi paranız dolar, avro cinsinden çok ciddi getiriler sağlar. O nedenle sıcak para, kendisine güvence istiyor. Yani ekonominin bütün dengeleri yabancı sermayeyi davet üzerine kuruluyor ki bu geçmişten de aslında farklılık gösteriyor.
Çünkü uzun süredir dünyada faiz oranları çok düşüktü. ABD’de 0- 0,25 aralığındaydı. O bakımdan Türkiye gibi bir ülkede yüzde 3-4-5’lik bir getiri sağlayacak olmaları, sıcak paraya cazip geliyordu. Halbuki şimdi ABD’de faizler yüzde 5-5,25 aralığında. Bugün biraz daha yukarı çıkması dahi söz konusu.
Böyle bir ortamda Türkiye’den yüzde 10’un altında bir gelir ihtimali görmedikleri takdirde giriş yapmazlar. Ama onların girdiği koşullar, enflasyonun yüksek seyretmesini muhtemelen ekonominin ve talebin buna bağlı olarak ekonominin çarklarının yavaşlamasını getirir.
Hatta durgunluk içinde enflasyon (stagflasyonla) karşılaşabiliriz. Yani Türkiye’de sade yurttaşlar, emeğiyle geçinenler açısından aslında bu faizlerin yükseltilmesi, Mehmet Şimşek’in uygulaması söz konusu olan kemer sıkma politikaları daha iyi bir geleceğe işaret etmiyor.”
‘ŞİMŞEK’LE, ERKAN’LA GELECEK ÇÖZÜM İNSANLARIN YÜZÜNÜ GÜLDÜREMEZ’
Faiz artışının vatandaşı mutlu etmeyeceğini kaydeden Kozanoğlu, “Ne yazık ki Mehmet Şimşek’le, Gaye Erkan’la veya onlarsız ekonominin şimdi içine kıstırıldığı durumda kolay bir çözüm, insanların yüzünü güldürecek bir gelecek fikri görünmüyor.”