BOLD – Geçen yıl yaklaşık 47 bin yeni mültecinin geldiği Hollanda’da bu yüzden yaşanan barınma krizi ve Başbakan Mark Rutte’nin çözüm olarak göçmen ve mülteci sayısını azaltmak istemesi, koalisyon hükumetinin düşmesine neden oldu.
2022 yılında Avrupa dışından 21.500 kişinin sığınma talep etmesi ve çalışmak için gelip yerleşen göçmen sayısındaki artışla konut piyasasının krize girdiği Hollanda’da sığınmacılar ve göçmenlere karşı izlenecek yol üzerinde anlaşamayan ülkenin en uzun ömürlü Başbakan’ı Mark Rutte’nin geçen yıl kurduğu dört partili koalisyon dağıldı. 18 milyonluk ülke yeniden sandığa gidecek.
Rutte’nin sertleştirmek istediği göç ve sığınma politikalarına karşı çıkan koalisyon ortağı sosyal liberal D66 partisinin lideri Sigrid Kaag’ın eşi Filistinli bir doktor. Dört çocuklarının hem Hıristiyan hem Müslüman adları var. Bu yıl yapılan bölge seçimlerini sürpriz yapan radikal sağ Çiftçi Partisi kazanmıştı.
Hollanda medyası ve siyasi yorumculara göre, Başbakan Rutte krizi bilinçli olarak derinleştirerek, koalisyonunun dağılmasını istedi. Rutte’nin hedefinde özellikle Suriye ve Afganistan gibi çatışma bölgelerinden gelen sığınmacılar vardı. Hollandalı Başbakan’ın kendi parti tabanına, hayata geçirmek için söz verdiği yeni göç ve iltica planı, hükümet krizinin fitilini ateşledi. Sığınmacı sorunu uzun süredir gündemde olmasına rağmen, kimse hükümetin düşmesinde etkili olacağını düşünmüyordu.
BBC’nin Hollanda medyasından aktardığına göre, Rutte’nin lideri olduğu liberal sağ eğilimli Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD), merkez sağ Hristiyan Demokrat Parti (CDA), liberal Demokratlar 66 (D66) ve koyu muhafazakar Hıristiyan Birliği Partisi’nden (CU) oluşan koalisyon, en başından beri “mutsuz bir evliliği” andırıyordu. Özellikle göç ve sığınma konularında hükümet ortakları arasında ciddi görüş ayrılıkları bulunuyordu. Başbakan Rutte, ülkeye daha az mülteci gelmesi için oldukça katı bir sığınma politikası uygulanmasını istiyordu. Ancak, “Aile konusu kırmızı çizgimiz” diyen Hıristiyan Birliği Partisi ve daha ılımlı bir göç politikasından yana olan D66, buna karşı çıktı.
RUTTE’NİN GÖÇMEN PLANI
Rutte’nin partisi tarafından hazırlanan yeni planda, göç konusu çalışma, eğitim, aşk ve iltica olarak dört başlık altında toplandı. Planda, mülteciler, A ve B olarak iki sınıfa ayrılıyor. Dinleri, cinsel yönelimleri veya siyasi inançları nedeniyle zulüm gördükleri için sığınma isteyen kişilere A statüsünde değerlendiriliyor. Bu kişilere sığınmada öncelik tanınıyor.
Savaş nedeniyle bulundukları ülkeden ayrılan mültecilere ise B statüsü veriliyor. Hollanda hükümetinin planına göre, B sınıfındaki mülteciler, geldikleri bölgede savaş bittiğinde kendi ülkelerine geri dönmek zorunda kalacak. Çünkü, A statüsündeki sığınmacıların aksine döndüklerinde orada zulüm görme riskiyle karşı karşıya kalmıyorlar.
Planda, savaş mültecilerinin aile birleşimi konusunda da sınırlama öngörülüyor. Savaş mültecileri, aile birleşimi için, başvurudan sonra iki yıl beklemek zorunda kalacak. Bu sığınmacılara tanınan aile birleşimi hakkı, aylık 200 kişi ile sınırlı olacak. Planın geri kalan bölümleri onaylanırken, savaş mültecileri maddesi üzerinde uzlaşma sağlanmadı.
Hükümetin küçük ortağı CU, aile birleşimi konusundaki sınırlamayı, “zorbalık” olarak değerlendirerek, kesinlikle karşı olduğunu bildirdi. D66 da bu görüşe destek verdi. Başbakan Rutte ise, kendi tabanına bu hafta içinde planı hayata geçirme sözü verdiğini belirterek hükümet ortaklarına, “ya kabul edin ya ayrılın” resti çekti .
Yorumculara göre, Rutte, bu çıkışı ile beşinci kez Başbakan olmayı hedefliyor. Hollanda Seçim Kurulu, erken genel seçimin en erken Kasım ayı ortalarında yapılacağını duyurdu.
Kamuoyu yoklamalarına göre Rutte’nin lideri olduğu VVD, geçtiğimiz günlerde yapılan senato seçimlerinde ezici bir çoğunluk elde eden Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi’nin (BBB) ardından ikinci sırada. Göç ve İslam karşıtı aşırı sağcı lider Geert Wilder liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV) ise, üçüncü sırada bulunuyor.