ERSOY ÇELİK – BOLD ANALİZ
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “talimatlı köşe yazarı” Abdülkadir Selvi’yi hedef tahtasına oturttu, Selvi için “koğuculuk ve fitne aparatı” dedi. Yalçın’ın hakaret yağdırmasının sebebi, görünüşte Selvi’nin yerel seçimlere dair, aslında MHP’yi de itham etmeyen kulis bilgileriydi. Ancak asıl sebep, Emniyet’teki MHP’li müdür kıyımıydı. Erdoğan’ın Sinan Ateş suikastını koz olarak kullanıp, MHP’yi stepne konumuna düşürmesiydi.
ERDOĞAN’IN TALİMATLI KÖŞE YAZARI SELVİ
Erdoğan’ın Kanal D ve CNN Türk’ün ortak canlı yayınında, “Valla Abdülkadir Bey artık köşenden gereğini yapacaksın. Bak Ahmet bey (Hakan) gereğini yapıyor” diyerek “talimatlı köşe yazarı” olduğunu cümle aleme ilan ettiği Abdülkadir Selvi, önceki gün Hürriyet’teki köşesinde yerel seçim kulislerini yazdı. Şu ifadeleri kullandı Selvi yazısında: “İstanbul ve Ankara için İYİ Parti’nin Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş şartını koşması bekleniyor. Ankara’da Etimesgut, Gölbaşı ve CHP’nin elinde olan Yenimahalle’yi, İstanbul’da ise Şile, Üsküdar ve CHP’nin elinde olan bir belediyeyi istiyor.”
SEMİH YALÇIN VE İZZET ÜLVİ YÖNTER HAREKETE GEÇTİ
MHP’yi “güya” ayağa kaldıran tespitler işte bu cümlelerdi. Güya diyorum, zira bu cümlelerde MHP’yi itham eden bir durum yoktu. Ancak bu cümlelerin MHP’deki algısı hiç de öyle olmadı. MHP genel başkan yardımcıları Semih Yalçın ve İzzet Ülvi Yönter, ki bu ismin önemine az sonra işaret edeceğim, derhal devreye girip peşi sıra açıklamalar yaptılar, Selvi’ye hakaret yağdırdılar.
TIYNETSİZ, AKILSIZ, YALAKA, HADSİZ, GÖZÜ KÜLLÜ…
Semih Yalçın, “Kendini sahiden gazeteci zanneden koğuculuk ve fitne aparatı Abdulkadir Selvi; CNN Türk’te yine sap yemiş, saman çıkarmış” ifadeleriyle başladığı açıklamasında, şunları kaydetti: “Gözü küllü Selvi, MHP’nin son yerel seçimlerde kazandığı ve başarıyla hizmet verdiği bazı ilçelerdeki belediye başkanlıklarını İYİ Parti’ye bahşetme hadsizliğine yeltenmiş. Abdulkadir Selvi hadsizliği öyle ileri götürmüş ki İstanbul, Ankara ve Adana gibi metropol kentlerde belediyeleri batıran CHP’ye yeniden kazanma şansı vermiş. Abdulkadir Selvi, acaba Kemal Kılıçdaroğlu’ndan veya müdire Meral Akşener’den başdanışmanlık teklifi mi aldı da böyle CHP yalakalığına ve İYİ Parti meddahlığına soyundu? Türkiye yerel seçimlere doğru giderken CHP ve İYİ Parti’ye ajanlık etmek ayrıca Cumhur İttifakı’nı dağıtma gayretkeşliği ancak Selvi gibi tıynetsiz, akılsız gazeteci taslaklarının harcıdır.”
“SELVİ, CUMHUR İTTİFAKI’NI DAĞITMAK İSTİYOR”
Semih Yalçın, Selvi’nin yazdığı, İYİ Parti’nin CHP ile ortaklıkta, şu an MHP’nin elinde olan Etimesgut ve Gölbaşı belediyelerini istediği şeklindeki kulis bilgisine “güya” çok kızmış. Ama asıl dert başka tabi. “Cumhur İttifakı’nı dağıtma gayretkeşliği” ifadesine bilhassa dikkat çekmek isterim. Yalçın’ın ardından İzzet Ülvi Yönter de açıklama yayınladı ve Selvi için şunları söyledi: “Sayın Selvi’nin, MHP’nin yönetimi altında bulunan Etimesgut ve Gölbaşı Belediyeleriyle ilgili spekülasyona tevessül etmesi de asla iyi niyetli bulunmamıştır… Üstelik CHP’li büyükşehir belediye başkanının başarılı olduğunun iddia edilmesi alenen Cumhur İttifakı hazımsızlığıdır.”
ASIL DERTLERİ, EMNİYET’TEKİ MHP’Lİ MÜDÜR KIYIMI
Selvi bugünkü köşesinde, MHP’den kendisine yöneltilen bu hakaret ve suçlamalara cevap vermedi, sessiz kalmayı tercih etti. Neden? Çünkü asıl hedefin kendisi olmadığını o da gayet iyi biliyor. Peki, asıl hedef kim?
Elbette Erdoğan! Neden? Süleyman Soylu’nun tasfiyesinin ardından, bu yetmezmiş gibi, son kararname ile Emniyet’te MHP’li müdürleri kıyıma uğratması! Sanki iktidar değişmişçesine, Emniyet genel müdür yardımcıları ve 52 ilin emniyet müdürü bir anda kızağa çekildi. Başta eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu ile eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz olmak üzere, bunların birçoğu MHP’li idi.
MHP, TEHDİT VE ŞANTAJ KONFORUNU KAYBETTİ
İşte MHP’nin asıl derdi bu. Bu yüzden “Cumhur İttifakı’nın dağılması”ndan dem vuruyorlar, Selvi üzerinden “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” diyorlar, aba altından sopa gösteriyorlar. “Sopa gösteriyorlar” ifadesi için de “güya” demeliyim, çünkü MHP’nin artık Erdoğan değil sopa, kıymık gösterecek bile gücü yok. Erdoğan’a karşı “Tehdit ve şantaj” konforunu kaybedeli çok oldu MHP’nin ve Devlet Bahçeli’nin. Sinan Ateş Suikastından itibaren kaybetti o konforu.
OKLAR, SEMİH YALÇIN’I VE İZZET ULVİ YÖNTERİ GÖSTERİYOR
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde, Ankara’nın göbeğinde, Çukurambar’da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti. Tetiği çekenler, uyuşturucu torbacısı ve cinayet hükümlüsü Doğukan Çep ile adamları idi. Ancak azmettirenler, MHP’nin tepesinde bulunan isimlerdi. Tüm oklar, Semih Yalçın’ı ve İzzet Ulvi Yönter’i gösteriyordu. Onların altındaki isim ise MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz idi.
BAHÇELİ, ERDOĞAN’A REST ÇEKİYOR
Bu yüzden Abdülkadir Selvi’yi peşi sıra hedef alan isimlerin Semih Yalçın ve İzzet Ulvi Yönter olması ve de Cumhur İttifakı’nın dağılmasından bahsetmeleri anlamlı. Bahçeli, Sinan Ateş suikastının merkezindeki iki ismi sahaya sürerek ve de onun “talimatlı köşe yazarını” hedef alarak, Erdoğan’a rest çekiyor. Ya da rest çekermiş gibi yapıyor.
ERDOĞAN, SUİKASTI KULLANMAYA DEVAM EDECEK
Erdoğan’ın Sinan Ateş suikastını kendisine karşı manivela olarak kullanmasından duyduğu rahatsızlığı ifade ediyor Bahçeli. Ancak Emniyet’i ve de Yargı’yı avucunun içinde bulunduran, istediği soruşturmayı ve davayı istediği gibi yönlendiren Erdoğan, bu reste boyun eğer mi, hiç sanmam! Erdoğan, ulusalcı kesimlerere karşı Necip Hablemitoğlu suikastını; MHP’ye karşı da ilerlemesini bir noktada durdurduğu Sinan Ateş suikastı soruşturmasını kullanmaya devam edecek.
Bu tabloda, MHP’nin Selvi gibilere hakaret edip stres atmaktan başka şansı kalmıyor!