ERSOY ÇELİK I BOLD ANALİZ
Erdoğan’ın bir dönem gözdesi olan Süleyman Soylu’nun pabucunun dama atılma süreci, damat Berat Albayrak’la 2018 yılında yaşadığı “omuz atmalı” gerilimle başladı. Albayrak’ın yargıdaki ekibiyle, Soylu’nun emniyetteki adamları “savaşın” ön saftaki figürleri oldular. Soylu’nun emniyetteki adamlarının Sedat Peker’in evine operasyon düzenlemeleri ve ailesine yönelik tutumları, gerilimi daha da artırdı. Soylu, operasyondan ve aile mahremiyetinin ihlal edilmesinden sorumlu tuttuğu Soylu’ya yönelik videolu ifşalara başladı ve Soylu’yu “Süslü Sülü” gibi yakıştırmalarla ve çok ağır suçlamalarla hedef almaya başladı
PEKER, SOYLU’YU REZİL ETTİ; ERDOĞAN SAHİP ÇIKMADI
İçişleri Bakanı Soylu, kısa süre öncesine kadar yakın ilişkide olduğu ve yurtdışına çıkmasına yardım ettiği mafya babası Sedat Peker tarafından milyonların gözünün önünde tabiri caizse rezil kepaze ediliyor, ancak kendisi için yapmadık “çirkeflik” bırakmadığı “lideri” Erdoğan, onu savunmak adına tek bir kelime dahi etmiyordu. Hatta Soylu ile aynı karede görünmemek için azami gayret sarf ediyordu. Erdoğan’ın vaziyetten memnun olduğunu ve içişleri bakanına sahip çıkmayacağını anlayan MHP Lideri Devlet Bahçeli inisiyatif aldı ve “Kim demiş sayın Soylu kimsesiz diye? Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı görevini vatan ve millet sevgisiyle yerine getiren mert bir devlet adamıdır” diyerek Soylu’ya sahip çıktı. Soylu da Bahçeli’ye Twitter üzerinden teşekkür etti.
SOYLU, METİN KÜLÜK’Ü İFŞA ETTİ, KIYAMET KOPTU
Erdoğan’ın kendisine sahip çıkmamasına çok öfkelenen Süleyman Soylu, 2021 yılı Haziran ayında TRT’de ve Haber Türk televizyonunda peşi sıra çıktığı canlı yayınlarda çok önemli bir ifşada bulundu, “Sedat Peker’den her ay 10 bin dolar maaş alan siyasetçi var” dedi. Soylu açık isim vermedi ancak herkes onun AKP MKYK üyesi eski milletvekili Metin Külünk’ü kastettiğini anladı. Siyaset sahnesinde tam anlamıyla kıyamet koptu bu açıklama sonrasında. Peker iddiayı, “Külünk’e 10 bin dolar değil, çok daha fazlasını verdim” diyerek doğruladı. Külünk, Erdoğan’ın çocukluk arkadaşı ve kendisine çok yakın bir operasyonel isimdi. Para, çanta işlerine de bakıyordu. Soylu, ilk açıklamalarından 10 gün sonra dönemin TBMM Başkanı Mustafa Şentop, kastettiği ismi açıkladı. Şentop da bu ismin halen milletvekili olmadığını belirtti ve olay öyleyece unutulmaya bırakıldı.
HERKES UNUTSA DA ERDOĞAN KİNİNİ UNUTMADI
Medya ve kamuoyu unuttu ancak herkes unutsa da asla unutmayacak bir isim vardı, elbette o isim tahmin edeceğiniz üzere Erdoğan’dı. Erdoğan’ın kininin onlarca yıl geçsede bitmediğini, intikamını er geç aldığını, hele para işlerini ve “kucağa oturtma operasyonlarını” ifşa edenleri asla affetmediğini, onu biraz olsun tanıyanlar çok iyi biliyordu. Bahçeli’nin sert defansı yüzünden kendi bakanı Soylu’ya dokunamadı, görevden alamadı 2 yıl boyunca. Sinan Ateş suikastı sonrası Bahçeli’nin gardının düşmesi ve kendisine mahkum hale gelmesini fırsat bilen Erdoğan, seçim sonrasında hem Soylu’yu hem de mülkiye ve emniyette, Soylu’ya yakın birçok MHP’li bürokrat ve müdürü tasfiye etti.
“DUR DAHA SENİN NERELERİNE BASACAĞIM”
Tasfiye sırası, Soylu’nun adamı olan mafya babalarına da geldi nihayetinde. Bir hafta önce oğlunun şaşalı sünnet düğününde Türkiye içinden ve Avrupa’dan mafya babalarıyla gövde gösterisi yapan Ayhan Bora Kaplan, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yurtdışına çıkmak üzereyken “film gibi” bir operasyonla gözaltına alındı. Polis kameraların önünde yere yatırdı, sırtına bastı. Ayhan Bora Kaplan’ın “Ağabey sırtıma basıyorsun” şeklindeki nidasına polis, “Ne oldu lan? Dur sen daha senin nerelerine basacam, g.t” diye cevap verdi. Süleyman Soylu’yla birlikte 15 Temmuz tiyatrosu gecesinde TRT’nin önünde uzun namlulu silahlara poz veren Ayhan Bora Kaplan, bu kez farklı bir konseptle kameraların önündeydi.
ERDOĞAN, SOYLU’YA “SUSMASI” İÇİN GÖZDAĞI VERDİ
Soruşturmanın seyrini şimdiden kestirmek zor. Ancak AKP’li ve MHP’li isimlere ulaşmadan bir noktada durduralacağı kesin, Sinan Ateş suikastı soruşturmasında olduğu gibi. Herkesin hemfikir olduğu konu ise, bu “film gibi” operasyonun ve sahnelenen diyalogların Erdoğan’ın bilgisi ve talimatı dışında gerçekleşmeyeceği hakikati. Evet, onun talimatı olmadan yapılamazdı, ifşa edilemezdi. Erdoğan, birçok kirli çamaşırına vakıf olan ve Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Dairedeki adamlarının elde ettiği istihbarat bilgi ve kayıtlarını elinde bulunduran Süleyman Soylu’ya susması için gözdağı vermiş olabilir. Lakin her halükarda, Erdoğan’ın Süleyman Soylu’dan “Metin Külünk ifşasının” intikamını aldığı kesin.
OPERASYONLARIN KİLİDİNİ ERDOĞAN’IN İNTİKAMI AÇIYOR
Türkiye’de mafyaya yönelik operasyonlar, sadece Erdoğan’ın işine geliyorsa, birilerinden intikam almak için kullanmak isterse yapılabiliyor artık. Mafya sistemlerinin raconu böyle!