BOLD – AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda konuştu.
Suriye, Ukrayna-Rusya savaşı ve AB ile ilişkiler hakkında konuşan Erdoğan, Azerbaycan-Ermenistan sınırında yeniden başlayan çatışmalara da değindi.
Genel kurulun temasının Türkiye’nin hedefleriyle birebir örtüştüğünü görmekten memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında hayata geçirmeye başladığımız Türkiye Yüzyılı vizyonumuz, bu örtüşmenin en somut ifadesidir. Küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, ekonomik eşitsizliklerin üzerine giden; barış, güvenlik, istikrar ve refah üreten; etkili, kapsayıcı ve insanlığı kucaklayıcı bir uluslararası sistemin, yani daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz” dedi.
Ukrayna-Rusya savaşına değinen Erdoğan, “Savaşın, Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü temelinde, diplomasi ve diyalogla sona erdirilmesine yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz.
BM ile başlattığımız Karadeniz girişimi ile dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürünü sevk edilmesini sağlayarak küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçtik. Şahsi gayretlerimiz neticesinde girişim üç kez uzatıldı” dedi.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “(BM) Güvenlik Konseyi, artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir.
Tüm kalbimizle bir kez daha diyoruz ki dünya 5’ten büyüktür. Daha adil bir dünya mümkündür.
SURİYE
Artık 13. yılına giren Suriye’deki insani trajedi, bölgedeki herkesin hayat şartlarını daha da zorlaştırıyor. Suriye’yi tehdit eden gelişmelere karşı ilkeli yapıcı, adil tutum ortaya koyan yegane ülke konumundayız.
Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine en büyük tehdit, bu ülke üzerinde hesabı olan güçlerin güdümündeki terör örgütlerine verilen açık destektir.
Sırf kendi siyasi, ekonomik çıkarları için terör örgütleriyle çalışmaya devam eden ülkelerin, terörden ve bağlantılı sorunlardan şikayet etme hakkı yoktur.
Suriye ve Irak başta, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Sahel’de, kendi çıkarları için DEAŞ ve benzerlerini paravan olarak kullananların riyakarlıklarından bıktık
Birleşmiş Milletler’in öncülüğünde dünyanın güvenliğini, huzurunu, refahını sağlamakla görevli kurumları hızla yeniden yapılandırmalıyız.
Coğrafyasıyla ve demografisiyle, dünyadaki tüm kökenleri, inançları, kültürleri temsil yeteneğine sahip bir küresel yönetim mimarisi inşa etmeliyiz.
DOĞU AKDENİZ
Doğu Akdeniz’in barış, refah ve istikrarın egemen olduğu coğrafyaya dönüşebilmesi ancak tarafların hak ve hukukuna saygı gösterilmesiyle mümkündür. Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur, kimsenin de haklarımızı yok saymasına müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz. Kıbrıs meselesinin 60. yıl dönümündeyiz. Bu çözümün artık federasyon modeli temelinde gerçekleşemeyeceği herkesin kabul ettiği bir gerçekten. Uluslararası toplumu, KKTC’nin bağımsızlığını tanımaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz.
Ada’daki BM Barış Gücü’nden tarafsızlığa riayet bekliyoruz. İtibarı zedelenen bu gücün, Kıbrıs’ta yeni itibar kaybıyla karşı karşıya kalmasını istemeyiz.
FİLİSTİN
Ortadoğu’ya kalıcı barışın gelebilmesi, ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür.
1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devleti hayata geçirilmeden İsrail’in de aradığı huzuru ve güveni bulabilmesi zordur.
AB İLİŞKİLERİ
AB’den beklentimiz, uzun süredir ihmal edilen ülkemize yönelik yükümlülüklerini süratle yerine getirmesidir. Türkiye’ye yönelik sergilenen ikircikli tavırların son bulması gerekiyor.
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN GERGİNLİĞİ
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki görüşme sürecini başından beri destekledik. Ancak Ermenistan’ın bu tarihi fırsatı değerlendiremediğini görüyoruz. Ermenistan’ın başta Zengezur Koridoru’nun açılması olmak üzere, verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz. Artık herkesin kabul ettiği gibi, Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir Tek millet, iki devlet şiarıyla hareket ettiğimiz Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü korunma yönünde attığı adımları destekliyoruz.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki son olumsuz gelişmeyi kınıyorum.
AFRİKA VE ASYA’DAKİ AÇLIK KRİZİ
Uzay’a turistik yolculuk için milyonlarca dolar harcanırken Afrika’dan Asya’ya birçok insan yiyecek ekmek bulamıyorsa hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz.
Çocuklarımıza, bilinçsiz tüketimden doğan kirliliğe boğulmuş ve doğal kaynakları tüketilmiş bir dünyayı miras bırakamayız.
Buradan tüm ülkeleri, uluslararası kurumları ve sivil toplum kuruluşlarını Sıfır Atık Hareketi’ne destek vermeye davet ediyorum.
KURAN’A YÖNELİK EYLEMLER
Avrupa’da Kur’an’a karşı saldırılara, ifade özgürlüğü maskesi altında izin vererek eylemleri teşvik eden zihniyet, kendi eliyle geleceğini karartmaktadır.
Bilhassa gelişmiş ülkelerde bir virüs gibi yayılan ırkçılık, yabancı karşıtlığı, İslam düşmanlığı artık tahammül edilemeyecek seviyelere ulaşmıştır.