BOLD – AKP’nin önde gelen isimlerinden eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İsrail’de saldırıları başlatan Hamas’a tepki gösterdi. Bülent Arınç, AKP’nin artık Hamas’a özel görüşmelerinde “yapmayın artık bunu” dediğini söyledi. İsrail işgaline karşı operasyon başlatan Hamas’a seslenen Arınç’ın “Senin ne gücün var? Senin gıdanı bile dışarıdan gönderiyoruz, senin teknik aletlerini, ihtiyaçlarını dışarıdan karşılıyoruz. Sen iki tane uydurma füze atıyorsun, İsrail’de sinek vızıltısı gibi geliyor” dedi.
“İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜME GİTMEK LAZIM”
Bülent Arınç, Kocaeli’de gerçekleştirilen 13. Kocaeli Kitap Fuarı’nda “Dünya Liderleriyle Anılar” adlı söyleşiye katıldı. Arınç, burada Hamas ile İsrail arasında yaşanan çatışmalara da değindi. Gazze’ye ve Filistin’e çok yardım götürdüklerini anlatan Arınç, “Teknik anlamda çok yardım yapıyoruz. İlaç gönderiyoruz, yiyecek gönderiyoruz. Gemiler dolusu gidiyor ama iş bu değil ki kardeşim. Birleşmiş Milletler’in kabul ettiği iki devletli bir çözüme doğru gitmek lazım. Oslo’da böyle bir karar alınmış. İsrail onu da tanımıyor ama biz bir noktaya kadar getirmiştik. Yani Filistin kendi sınırları içerisinde bağımsız bir devlet olacak, İsrail kendi sınırları içerisinde bağımsız bir devlet olacak. İki devleti de dünya tanıyacak ve artık bu sorun kendi sınırları içerisinde bitmiş olacak.
İSRAİL’İ TANIMAMAKTA ISRAR EDİYORLAR
Tabi ihtilaflı noktalar var, Golan Tepeleri var, Batı Şeria var. Bunlar da sulh yoluyla çözülebilir. Çünkü Birleşmiş Milletler de bu kavgalardan usandı, onların da bir programı çerçevesinde, Türkiye’nin de öncülüğüyle bir şeyler yapılabilir. Gazze’yi buna yanaştıramıyoruz. İsmail Haniye olsun, bir başkası olsun, bir Müslüman olarak seviyoruz, bir Filistinli olarak seviyoruz ama hala onlar İsrail’i tanımamakta ısrar ediyorlar. Şimdi diplomaside bir söz vardır. Sıkılı yumrukla el sıkışılmaz, yumruğunuzu açacaksınız ki karşı taraf da elinizi sıksın” dedi.
HAMAS’A TEPKİ GÖSTERDİ: SENİN NE GÜCÜN VAR?
Saldırıları başlatan Hamas’a tepki gösteren Arınç, “Her defasında da onlara söylüyorum yanlışlık şurada; senin ne gücün var? Senin gıdanı bile dışarıdan gönderiyoruz, senin teknik aletlerini, ihtiyaçlarını dışarıdan karşılıyoruz. Sen iki tane uydurma füze atıyorsun, İsrail’de sinek vızıltısı gibi geliyor ama onlar diyor ki ‘Hamas bize hücum etti’, senin başına bomba yağdırıyor. Sana olan oluyor ve onlara haklılık payı kazandırıyorsun. Niye bunu yapıyorsun? Burada çıkarımız ne bizim? Dinlemiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız dün de kongrede çok güzel konuştu. Yani iki tarafı da diline almadan, ‘Taraflara sükûnet tavsiye ediyoruz’ dedi. Bu bir diplomatik dil demek. En azından bombalamalar dursun ama özel görüşmelerimizde bunlara ‘Yapmayın artık’ demeye başladık. Eskiden Katar da Kuveyt de bunlara kol kanat gererdi. Onlar zaten çektiler ellerini. Bir tek biz kaldık. Bizi de zor durumda bırakıyorsunuz. Biz bu ülkede elbette sizin haklarınızı gözetiriz ama bunun barış içinde olması lazım. ‘Bizim gücümüz ne? Siz kiminle mücadele ediyorsunuz?’ deme noktasındayız. Attın füzeyi, peki bundan sonra ne olacak diye düşünmez mi insan?”