BOLD – Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, 26-27 Ekim’de Brüksel’de olağan bir toplantıda buluşacak olan AB ülkelerinin liderlerinin, İsrail devleti ve Filistinli gruplar arasında yaşanan çatışmaları görüşmek üzere video konferans yoluyla bir araya geleceklerini açıkladı.
Charles Michel, Avrupa Konseyi tarafından paylaşılan açıklamada AB liderlerini 17 Ekim tarihinde görüntülü bir görüşme gerçekleştirmeye davet etti. Açıklamadaşu ifadelere yer verildi:
“Hamas’ın geçtiğimiz Cumartesi günü İsrail’e yönelik acımasız terör saldırıları binden fazla masum İsrailli sivilin trajik bir şekilde hayatını kaybetmesine yol açmıştır. Rehineler derhal ve herhangi bir ön koşul olmaksızın serbest bırakılmalıdır. Terörün hiçbir haklı gerekçesi olamaz.
İsrail halkı ve terör saldırılarının kurbanlarıyla tam bir dayanışma içerisindeyiz. İsrail, başta uluslararası insancıl hukuk olmak üzere uluslararası hukuka tam riayet ederek kendini savunma hakkına sahiptir.
Gazze Şeridi’nde kuşatma ve temel ihtiyaçların karşılanamaması nedeniyle ortaya çıkan trajik manzaralar, yoğun bombardımanın getirdiği yıkımla birleşince uluslararası toplumda alarm zilleri çalmaktadır.
Bu gelişmeler ışığında, 17 Ekim Salı günü saat 17:30’da video konferans yoluyla gerçekleştirilecek olağanüstü bir Avrupa Konseyi toplantısı düzenlemek istiyorum. Avrupa Konseyi’nin, Antlaşmalar ve değerlerimiz doğrultusunda, ortak tutumumuzu belirlemesi ve ortaya çıkan durumun karmaşıklığını yansıtan net ve birleşik bir hareket tarzı oluşturması büyük önem taşımaktadır.
Bu çatışmanın Avrupa Birliği’ndeki bizler de dâhil olmak üzere pek çok sonucu olacaktır.
Öncelikle Birlik, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü saldırı savaşında olduğu gibi, her zaman barışın ve uluslararası hukuka saygının kararlı bir savunucusu olmuştur ve olmalıdır. Birlik, insani yardım sağlamak ve çatışmanın bölgesel olarak tırmanmasını ve insani hukukun ihlal edilmesini önlemek için çalışmalıdır.
İkinci olarak, çatışmadan en çok etkilenen ve etkili bir rol oynayabilecek olan bölgesel aktörlerle güçlü bir ilişki kurulması kilit önem taşımaktadır. Orta Doğu Barış Sürecinde yeniden canlandırılan çabalar yoluyla iki devletli bir çözüme dayalı kalıcı ve sürdürülebilir bir barış arayışının önemini asla gözden kaçırmamalıyız.
Üçüncü olarak, bu çatışma toplumlarımız için büyük güvenlik sonuçları doğurabilir. Dikkatli olmazsak, toplumlar arasındaki gerilimleri arttırma ve aşırıcılığı besleme potansiyeline sahiptir.
Son olarak, çok sayıda insanın göç etmesi ve halihazırda topraklarında önemli sayıda mülteci bulunan komşu ülkelere doğru hareket etmesi gibi büyük bir risk söz konusudur. Dikkatli bir şekilde ele alınmadığı takdirde, Avrupa’ya doğru göç dalgalarının oluşması riski bulunmaktadır.”
Hafta içinde toplanan AB dışişleri bakanları İsrail-Filistin çatışması konusunda yaptıkları gayri resmi toplantıda İsrail’in kendini savunurken uluslararası insani hukuka uygun hareket etmesi gerektiğine vurgu yaparak, Gazze’de giderek kötüleşen insani duruma işaret etmişti.