BOLD – TİP Milletvekili Can Atalay hakkında 2. kez hak ihlali veren Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararı tahliye düğümünü yine çözemedi.
Kararda “Hakları ihlal edildi, tahliyesi gerekir” diyen AYM’nin ilk kararından sonra dosyayı Yargıtay’a gönderen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tutumunu değiştirmedi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Atalay kararı nedeniyle “suç işlemek”le itham ettiği ve kararını uygulamadığı AYM’nin bir kez daha hak ihlali kararı verirken ihlali gidermekle yerel mahkemenin görevli olduğunu açıkça belirtmesi de durumu değiştirmedi.
AYM kararından sonra önce gerekçeli kararı bekleyeceğini bildiren, gerekçeli karar bugün yayımlanmasına rağmen 11 saat boyunca müzakere yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararda “yetkili makamı belirlemekle AYM yükümlüdür, yerel mahkeme belirleyemez” denilmesine rağmen Atalay dosyasını Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne yeniden gönderdi. Yerel mahkemenin bu kararına karşı hem AYM’nin hem de Yargıtay’ın nasıl bir tutum alacakları ise merak konusu oldu.
Kararda Atalay’la ilgili süreç özetlendikten sonra AYM’nin ikinci ihlal kararı tartışıldı. Bu ihlal kararının Yargıtay’ın kararıyla ilgili olduğu yerel mahkemeyle ilgisinin bulunmadığı vurgulandı. Anayasa ve AYM Kuruluş Kanunu’na atıf yapılan kararda, AYM’nin yorumlarına karşılık dosyayı Yargıtay’ın incelemesi gerektiği ifade edildi.
Bir önceki kararın neden Yargıtay’a gönderildiğinin yeniden açıklandığı kararda, ikinci ihlal kararının bütünüyle Yargıtay’ın konusu olduğu savunuldu.
YENİ BİR KRİZ Mİ GELİYOR ?
Karara göre, daha önce AYM üyelerini suç işlemekle itham eden Yargıtay 3. Ceza Dairesi, yeniden Atalay dosyasını karara bağlayacak. Ancak Daire’nin önceki sert kararından dönüş yapıp yapamayacağı merak konusu oldu. Buna karşılık ikinci kararında, ilk kararının uygulanmamasının anayasayı ihlali anlamına geldiğini vurgulayan AYM’nin böyle bir durumda nasıl hareket edeceği de belirsizliğini koruyor.