BOLD – Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay hakkında verdiği ikinci ihlal kararına ‘hukuki değeri olmadığı’ gerekçesiyle uyulmamasına hükmetti. Yargıtay’ın bu kararının bir ilk olduğunu hatırlatan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer, “Bu bir yargı krizi değil bir rejim veya devlet krizi olarak nitelendirilmelidir” dedi.
AYM SUÇSUZ OLDUĞU YÖNÜNDE KARAR VERMEDİ
Medyascope.tv’den Gülseven Özkan’a konuşan Sözüer, AYM’nin Can Atalay için suçlu veya suçsuz olduğu yönünde hüküm vermediğini, dokunulmazlığı kalkıncaya kadar yargılanamayacağı yönünde karar aldığını hatırlattı.
BU REJİM VE DEVLET KRİZİDİR
Benzer durumun Leyla Güven, Ömer Faruk Gergerlioğlu gibi kararlarında da görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Sözüer, “Buna rağmen Anayasa Mahkemesi’nce Can Atalay hakkında iki kez ihlal kararı verilip bu kararların uygulanmaması bir ilktir ve bu bir yargı krizi değil bir rejim veya devlet krizi olarak nitelendirilmelidir.
HÜKUMET DE SÜRECİN İÇERİSİNDE YER ALDI
Çünkü kararın uygulanmaması sürecinde, ilk derece mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi gibi sadece yargısal makamlar rol almamıştır. Bunların yanı sıra hükumet ve onu destekleyen siyasi partiler, Hakimler ve Savcılar Kurulu ile yasama organı da Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmamasına yönelik davranmışlardır” dedi.
HSK KARARI UYGULAMAYAN HEYETİN GÖREVİNE SON VERMELİYDİ
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK), en önemli sorumluluklarından birinin kasten görevini yapmayıp mağduriyet doğuran yargı mensupları hakkında gerekli soruşturmayı başlatmak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sözüer, “Can Atalay kararını gereklerini yerine getirmeyen heyetin o mahkemedeki görevine HSK tarafında son verilmeli ve yeni bir heyet atanmalıydı” dedi.
ADIM ATILMAZSA AYM FİİLEN ETKİSİZ HALE GELİR
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının yerine getirilmesinin hukuk devleti oluşun en temel gereği olduğunu belirten Sözüer, “Diğer yandan AYM kararını uygulatmamak salt Atalay’ı hapiste tutma sonucu doğurmuyor. Dokunulmazlık tümüyle bir tür askıya alınıyor. Bütün bu ciddi sorunların ve devlet krizinin çözümü var. İlk adım Atalay kararının uygulanması. Bu adım atılmaz ise özellikle kişi hak ve özgürlüklerinin korunması bakımından çok önemli yetki ve görevleri olan Anayasa Mahkemesi fiilen etkisiz hale getirir ve kriz derinleşir” dedi.
YARGITAY İKİNCİ KEZ ANAYASAYI ASKIYA ALDI
AYM Genel Kurulu, 25 Ekim’de Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermişti. Yargıtay anayasayı askıya alarak AYM’nin Can Atalay’a ilişkin verdiği hak ihlali kararına “uyulmamasına” karar vermişti.
AYM Can Atalay’la ilgili ikinci kez hak ihlali kararı verdi ve gerekçeli kararı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise yine dosyayı Yargıtay’a gönderdi. Yargıtay da aynı yönde karar vererek AYM kararına uyulmamasına hükmetti.