KAMİL MERT | BOLD ANALİZ
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Mısır’a bir ziyaret gerçekleştiriyor. Dış politikada çok klasik tabirle “ilişkilerde yeni bir sayfa” açılacak. Ancak Erdoğan, İsrail’den Suriye’ye, Mısır’dan Rusya’ya kadar bu dış politika defterinin sayfalarını o kadar çok “aç-kapa” yaptı ki; bu defter artık bir diplomasi yazını olmaktan çıktı, sürekli kullanılan pragmatist bir tarif kitabına, bir bakkal defterine dönüştü.
Bunun nedeni, Erdoğan’ın iktidara ilk geldiği zamanlardaki sloganıyla “etik, dürüst ve sarsılmaz” dış politikasının bugün artık tamamen “oportünist ve pragmatist” bir yaklaşıma dönüşmüş olması.
Siyasal İslamcıların söylemde karşı olduğu ancak günümüzde artık onlar için olağanlaşan oportünizm yaklaşımını kısaca Erdoğan’a göre tarif edersek; daha önce söylenmiş bütün sözlerin unutulması, hiçbir şey yaşanmamış gibi bir ekonomik çıkar beklentisi ile yola devam edilmesi olarak görebiliriz. Pragmatizm ise aslında bu oportünist tavrın, siyasal İslam destekçileri tarafından meşru zemine çekmek için kullanılan bir tabirden başka bir şey değil.
SAVAŞI FIRSAT BİLEN ERDOĞAN, UKRAYNA’DA ORTAYA ÇIKTI
Bunun tanımların asında en güzel örneğini Ukrayna-Rusya arasındaki savaşta gördük. Erdoğan, bu çatışmada Batı ülkeleri tarafından da etik olarak tanımlanmayan bir duruş sergiledi.
Savaş başladıktan sonra bir yandan Rusya ile ticari ilişkileri geliştirirken, bir yandan da Ukrayna’ya İHA sattı. Putin’le – hiçbiri Türkiye’de olmasa bile – yaklaşık 30 kez yüz yüze görüştü; ama bir yandan da Ukrayna’da İHA fabrikası açılmasını sağladı. Rusya’nın iki gün önce bu İHA fabrikasının meşru hedef olduğunu açıklaması ise Moskova’nın karşı çıkmasına rağmen Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin ardından geldi.
Erdoğan’ın Ukrayna ve Rusya arasındaki çıkarcı duruşunun merkezinde İHA’lar vardı. Bugün düzenlediği Mısır ziyaretinin merkezinde de yine SİHA’lar var. Ziyaret öncesi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıkladığına göre Mısır, Türkiye’den SİHA satın alacak.
MISIR NEDEN SİHA ALIYOR, TÜRKİYE NEDEN SİHA SATIYOR?
İşte burada iki soru sorulabilir. Birincisi; Mısır, neden SİHA alıyor? İkincisi; Türkiye, neden Mısır’a SİHA satıyor?
İkincisinden başlayalım. Aslında fırsatçı bir ticari yaklaşımla cevap verildiğinde “neden olmasın?” diye yanıt verilebilir. Sonuçta basit bir ticari anlaşma ve Mısır, konumu itibariyle SİHA satışı için Türkiye’nin hem Ortadoğu hem de Afrika’ya açılan ticaret kapısı olabilir.
Ama bu fırsatçılık, etik bir duruş vaat eden fırsatçı Erdoğan’ı aynı zamanda yalancı konumuna düşürüyor. Sonuçta, “eli kanlı zalim” diye tanımladığınız, “Müslümanlara zulmettiğini savunduğunuz” bir kişiye silah satmak, ne kadar “dürüst ve sarsılmaz bir politika” olabilir ki?
İlk soru ise daha önemli. Ukrayna’nın Türkiye’den İHA almak için çok geçerli bir mazereti vardı, çünkü savaş halindeydi. Mısır’ın ise bir savaş hali yok. Haliyle barış zamanında silah satın almak, her zaman bir “acaba” kuşkusunu da beraberinde getirir.
Mısır’ın SİHA alışı, İsrail’in Refah kasabasına topyekûn saldırmaya hazırlandığı bu günlerde, bölgede olası bir çatışmanın işareti olabilir mi?
Zira Mısır, özellikle son 5 yıl içinde 30’a yakın silah alımı anlaşması yaptı. Son yıllarda, Almanya, Rusya ve ABD ile yapılan diğer anlaşmaların yanı sıra, 2021’de 30 Fransız Rafale savaş uçağının satın alınması da dahil olmak üzere birçok silah anlaşmasına imza atan Mısır ordusu için SİHA, bunlardan sadece bir tanesi olacak.
Ancak Mısırlı askeri uzman emekli Tümgeneral Samir Farag, ziyaret resmi olarak açıklandıktan sonra Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada önemli bir ayrıntıya da işaret etti. Mısır’ın zaten kendisinin SİHA ürettiğini belirten Farag, Türk menşeili SİHA’nın bunlardan farklı olduğunu belirtti.
Anlaşmanın detayları bugünkü ziyaret sonrasında belli olduğunda, Mısır’ın buna rağmen neden SİHA aldığını daha net anlamış olacağız.
Ancak Erdoğan’ın fırsatçı duruşunu göstermesi açısından resim çok net.
Binlerce kişi enkaz altında beklerken, yapacağı deprem konutlarını düşünerek ellerini sıvazlayan bir müteahhit aklı bu. Gazze’de binlerce çocuk İsrail saldırılarında ölürken, İsrail askerlerine askeri teçhizat gönderen fırsatçı bakış açısı bu. “Eli kanlı katilden, zalim diktatöre” kadar kavgada söylenmeyecek sözleri söylemişken, iş para kazanmaya gelince bütün bu lafları yutup hiçbir şey yaşanmamışçasına kazanacağı parayı bekleyen aç gözlü tüccar tavrı bu.