ERSOY ÇELİK I BOLD ANALİZ
İlişkileri tamamen kesemiyor, çünkü “Sıfırlama” tehdidi var
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana olanca dehşetiyle devam ediyor. Hamas’ın saldırılarına misilleme gibi yansıtsa da, İsrail bugüne kadar, büyük çoğunluğu çocuk, kadın, yaşlı ve sivil insanlardan oluşan 33 binden fazla insanı katletti. Katliam 7 aydır devam ediyordu ancak Erdoğan hükümeti, tüm eleştiri ve beklentilere rağmen, İsrail’e en küçük bir yaptırımda bulunmuyordu. Gazze’yi ancak, mitinglerde ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un “Biz kazanırsak Gazze’deki mazlumlar sevinecek” sözlerini kullandığı seçim propagandalarında gündeme getiriyordu AKP. Her zamanki gibi hem sloganlar devam ediyordu hem de İsrail’le ticaret. Ancak kamuoyu tepki göstermeye başladı bu duruma. İstanbul ve Konya’da, İsrail’le ticaretin durdurulması için protesto gösterileri düzenlendi.
🛑 Furkan Vakfı'nın kurucusu Alparslan Kuytul: "İsrail ile ilişkiyi bozmayı göze alamıyorlar. Bundan dolayı oy kaybedeceğini bilmiyor muydu iktidar?
💡 Niye ısrarla bu ticaret sürdürülüyor? Bu 1-2 milyar dolar için olamaz.
🇮🇱 İsrail'in ve Amerika'nın elinde hangi şantaj… pic.twitter.com/0cuNU4RP7X
— Turhan Bozkurt (@TurhanBozkurTV) April 8, 2024
BAŞÖRTÜLÜLER 28 ŞUBAT’I YENİDEN YAŞADI
İstanbul’da Galatarasay Lisesi’nin önünde gerçekleşen gösteriye, polis çok sert müdahale etti. Başörtülü avukatlar, genç kızlar ve kadınların da aralarında buludunğu göstericiler, yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Bir kadın polis, bir genç kıza tokat attı kameraların önünde. 28 Şubat sürecinde dahi görülmeyen manzaralar yaşandı. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Altınöz, yaşananlara dair tespitini şu sözlerle dile getirdi: “Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olsaydı ve o polisler başörtülü kızlarımıza o muameleyi ne olurdu? Bunlar 28 Şubat görüntüleri. Bu görüntüleri Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduğu bir Türkiye’de izliyoruz.” 2014 senesinden itibaren, 10 yıldır defalarca şahit olduğumuz görüntülerdi aslında bunlar. Başörtüsü istismarının dibine vuran Erdoğan rejimi, başörtülü kadınlara etmedik eza ve cefa bırakmadı. Ama ilk kez, Hukukçular Derneği gibi AKP’ye yakın kuruluşların mensupları ve hatta Mavi Marmara şehidi Cengiz Akyüz’ün kızları Beyza Akyüz ve Erva Akyüz gibi kendisine yakın kesimlerden insanlar, tartaklanarak gözaltına alındı.
Murat Kurum: "31 martta Gazze'deki mazlumlar sevinecek, Gazze’de elini bize uzatan kardeşlerimiz sevinecek."
Yorum yapmıyorum! Allah ıslah eylesin. pic.twitter.com/VqyqsN945T
— Okan Koç (@okankoctr) March 1, 2024
ERDOĞAN HÜKÜMETİ İTİRAF ETTİ: İSRAİL JETLERİNİN YAKITI TÜRKİYE’DEN
Sadece Beyoğlu’nda değildi yapılan protesto gösterileri. Konya’da da sokaklar “Katil İsrail, işbirlikçi AKP” sloganlarıyla yankılandı. Protestolarda polisin yaşattığı dehşet dip dalgayı büyüttü ve bayram namazlarından sonra, Erdoğan hükümetinin İsrail’le ilişkileri devam ettirmesine tepkiyi yükseltmek için büyük gösteriler yapılacağı konuşulur oldu sosyal medyada. Nihayetinde Erdoğan hükümeti, protestolarda yaşananlar ve tepkilerin büyümesi korkusuyla, İsrail’e yapılan ihracatta 54 kalem ürüne kısıtlama getirildiğini açıkladı. Elektronik aksam ve inşaat malzemelerinin ağırlıklı olduğu listenin 50’nci maddesi, görenleri hayrete düşürdü: Uçak benzini ve jet yakıtı. Erdoğan hükümeti, aylardır yalanladığı iddiayı, yani İsrail jetlerinin yakıtının Türkiye’den gittiği gerçeğini itiraf etmiş oldu.
Olması gereken,Ticaret Bakanlığı'nın Resmi Gazete'de konuyla ilgili bir Tebliğ yayınlamasıdır. Tüm yasal mevzuat bu şekilde yürürlüğe girer.Resmi Gazete'de yayınlanmış bir şey yok. Yani ortada kurumları bağlayıcı bir yasal tedbir yok.Kafalarına göre kısıtladık deyip geçecekler… https://t.co/YdFOFTB6q6 pic.twitter.com/JAC7EK6JIi
— Bahadır Gülle (@BahadGulle) April 9, 2024
İSRAİL VE ABD’NİN ELİNDE ŞANTAJ MALZEMELERİ VAR
Erdoğan hükümeti, 54 ürüne getirdiği kısıtlamayla kamuoyunun tepkisini yatıştırmayı hedefliyor. İmkanı olsa ve köşeye sıkışmasa, bu adımı dahi atmazdı ancak mecbur kaldı. Fakat daha ötesi adımlar atamıyor Erdoğan. Neden? Çünkü, İsrail ve yakın müttefiki ABD’nin istihbarat örgütlerinin elinde, Erdoğan’ın birçok yolsuzluk ve hukuksuzluğunun kayıtları bulunuyor. ABD istihbaratının 2013 – 2016 yıllarında yaptığı 3 bin telefon görüşmesinin kayıtları, ABD’de görülen Reza Zarrab ve Hakan Atilla davalarının dosyalarına girmiş, mahkemeye delil olarak sunulmuştu. Ayrıca ABD, her ne zaman Erdoğan’a ayar vermek istese, Erdoğan’ın aile servetinin kaynağının araştırılması için ABD Kongresi’ne önergeler verilir oldu. Bu nedenle CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, Türkiye için bir milli güvenlik meselesidir” ifadelerini kullanmıştı.
Ticaret Bakanlığı dünkü kararla alttaki ürünlerin İsrail'e İHRACATINA KISITLAMA getirdi.
1) İhracata kısıtlama var, ithalata yok.
2) Demek ki 6 aydır "kısıt" yokmuş.
3) 50. maddede "uçak benzini ve jet yakıtı" var!
Bunu bana kimse izah edemez, beni kimse buna ikna edemez. pic.twitter.com/VlQMlpSuFV
— Fikri Akyüz (@fikriakyuz99) April 9, 2024
ERDOĞAN İÇİN “KIRK KATIR MI, KIRK SATIR MI” GÜNLERİ
ABD’deki Yahudi lobileriyle arayı sıcak tutmak adına elinden geleni yapan Erdoğan için İsrail’le ilişkileri, iki ucu pis değnek mahiyetinde artık. Bir yanda iki yüzlülüğünü net bir şekilde gören ve artık yüzüne vurmaya başlayan tabanı, diğer yanda “Sıfırlama” benzeri birçok kaydı, bilgiyi ve belgeyi elinde bulunduran dış istihbarat örgütleri. Yıllardır sürdürdüğü iki yüzlü politikaları ve devasa yolsuzlukları, artık Erdoğan’ı “Kırk katır mı kırk satır mı?” noktasına getirdi. Olacağı da buydu zaten.