Türkiye Irak’ın kuzeyinde Duhok şehrinde askeri üsse yapılan baskından PKK’yı sorumlu tuttu. Ancak karargâhı basanların üç talebinden biri “PKK topraklarımızı terk etsin.” şeklindeydi. Gazeteci Fehim Taştekin TSK karargâhına baskını ve sebeplerini analiz etti…
BOLD- Türk Hava Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’a yönelik hava harekâtının ardından kalabalık bir grup Irak Federal Kürdistan Bölgesi’nin Duhok şehrine bağlı Şeladizê kasabasında Türkiye’ye ait Sirê Askeri Üssü’ne yürüdü.
Üssün önünde protesto gösterisi yapılması sırasında olaylar kontrolden çıktı. Bir sivil hayatını kaybederken, kalabalık üssün içine girdi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait çadırlar ve araçlar ateşe verildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, üsse yapılanın bir saldırı olduğunu ve PKK’nın yaptığından emin olduklarını iddia etti.
HEM PKK’YA HEM TÜRKİYE’YE KARŞI KALABALIK
Gazeteci Fehim Taştekin, üssü basan kişilerin Rekani Aşireti’nden insanlar olduğunu yazdı. Taştekin’in üs baskınını analiz ettiği yazısına göre; bölge halkı hem PKK’nın varlığından hem TSK’nın üslerinden rahatsız. Bu sebeple karargâhın önüne gelip bildiri okuyan kalabalığın üç talebi vardı:
- Türkiye hava operasyonlarına son versin.
- Bölgedeki Türk askerleri çekilsin ve egemenliğe saygı gösterilsin.
- PKK topraklarımızı terk etsin.
KDP MÜDAHALE ETMEDİ, SADECE SEYRETTİ
Bölge halkının hem PKK’ya hem TSK’ya öfke duyduğunu kaydeden Taştekin, bölgeden bir gazetecinin hadiseye dair yorumunu aktardı: “İnsanlar karargâhı basmaya gitmedi. Aileler ölümleri protesto etmek için bir bildiri okudu. Ancak kalabalığa ateş açılması üzerine olaylar büyüdü. Ama işin ilginç tarafı, KDP zamanında müdahale etmedi. Bu soru işaretidir. Belki bunun üzerinden bir siyaset oluşturmak ve Irak hükümeti üzerinden ‘PKK ve Türk askeri çıksın’ diye bir kampanya başlatmak istiyor.”
İNLERİNE GİRECEĞİZ SİYASETİNİN İFLASI
Taştekin’e göre Türkiye’de “inlerine gireceğiz” söylemi yaygınlık kazansa da durum öyle değil.
Son yıllardaki Türkiye’nin Kürt siyaseti sebebiyle PKK’nın artık çok geniş bir coğrafyaya yayıldığına işaret eden Taştekin, “Ankara askeri çözümde ısrar ediyor. Fakat önümüzde çok yalın bir gerçek uzanıyor: Yıllardır kuzeydoğu hattında Kandil, Ranya ve Bahdinan bölgelerinde etkin olan PKK, 2014’ten itibaren IŞİD ile mücadelede Şengal, Kerkük ve Celevle gibi yerlerde de nüfuzunu artırdı. Rojava ile birlikte bütün bu coğrafyadaki değişimi tersine çevirmek için geliştirilen söylem, ‘İnlerine gireceğiz.’ Hangi in?” sorusunu yöneltti.
Taştekin, “Mesele, 160 km uzunluğunda bir alana yayılmış olan Kandil silsilesini çok aşmış, şehirlerde yapılanmalara dönüşmüş durumda. Sadece sahada değil Türk diplomasisinin önemli bütün ayaklarında, Kürt sorununun yarattığı açmazlarla boğuşuluyor. Yakıcı bir gerçeğe, gerçekçi bir yaklaşım gerekiyor. Sorun, İHA’larla, yeni üslerle, tamponlarla ihata edilebilecek kadar konsantre değil. İşte bu yüzden Kürt sorununa siyasal çözüm hayati önem arz ediyor.” ifadelerini kullandı.
Duhok’ta Türkiye’ye ait askeri üssü basan kalabalık, barakaları ve araçları ateşe verdi